SEN GİTTİKTEN SONRA
Her mevsim seninle güzel başlamıştı
Bana çiçeklerden fal tutturduğun günü anımsadım. Yine bir gün yolda yürürken Her zamanki bankın yanına gittim ve Bankın üzerine düşen,sararmış bir yaprak vardı. Önce senin beni beklediğini düşünerek Avuçlarımın içine aldım,baktım,baktım Öptüm,sımsıcak tı ama yalnızdı. Aynen oturduğun yere oturdum Senin oturduğun yere... Yaprağı tekrar yerine bıraktım. Denizin yosun kokusuyla Uzaklaşan yolcu gemisine takıldı gözlerim. İçindeki yolcuların arasın da düşledim seni... Gözlerimi kapattım Yanı başımdaki yaprağı,avuçlarımın arasına aldım. Yüzümdeki tebessüm uzun sürmedi Gözlerimden sicim gibi akan göz yaşlarım aldı yerini. Aktı,aktı,aktı.. Evet,artık sen yoktun yanımda Yalnızlığım vardı kor dudaklarımda. Gemi ağır, ağır ilerliyordu Gemi gitmişti kendi yoluna. Başımı göğe kaldırdım Bir kuş sürüsü geçiyordu tam o sırada. Hepsi aynı anda kanat çırparak Birbirlerini takip edercesine Süzülüyorlardı beyaz mavi gökyüzünde. Daireler çizerek gözden kayboluyorlardı. Onlarında göç zamanıdır,kimbilir. Özgürlük ne güzeldi gökyüzünde İmrenmemek ne mümkündü. Yine seni düşündüm Acaba neredesin,mutlumusun,beni düşünüyormusun Diye... Oturduğum bankın ayak ucuna Her zaman simit verdiğimiz tekirimiz gelmişti. Ama o da bir suskundu Sanki birini arıyor gibi bakıyordu,etrafına Elimdeki simitten bir parça koparıp yedirmeye çalıştım. Kokladı,kokladı başını çevirdi yemedi şaşırdım Başını kaldırdı yeşil gözleriyle bana baktı Yavaşça gözlerini kapadı. Mırıl,mırıl sesler çıkarıyordu Anlıyordum ne demek istediğini. Aldım dizlerimin üzerine Okşadım,sevdim ve seni anlattım. Senin gittiğini söyledim,o da ağladı... Ve beraber ağladık,hüzünlendik. Alışamadık senin yokluğuna. Her gün seninle oturduğumuz, o banka gidip oturup Seninle anılarımı ,yad ediyordum. Yağmurlar başlamıştı,sanırım kış geliyordu. Uzun,uzun oturup yine iliklerime kadar ıslanıyor Yağmurdan koruyanım olmuyordu. Gocuğunun altına sığınacak, Öpücüklere boğan şakalaşan seni arıyordum,seni. Kar başlamıştı olan soğuyla gelmişti kış. Karlarla kaplandı her yer. Kardan adam yaptım ,senin bana yaptığın gibi. Kozalaklardan gözlerini yaptım. Kurumuş dallardan kollarını Başınada,bana aldığın bereyi taktım. Göbeğinide kocaman bir portakal yerleştirdim göbekli olsun diye. Çok gülerdin göbeğine ,hatırlıyormusun. Kocaman elime kartopu yapıp,kardan adama atıyorum. Atıyorum işte,sana atıyor gibi ... Kardan adam bozuluyor,yerine bir yenisini yapıyorum. Güneş açtı,kardan adam erimeye başladı Hatıralarım gibi,yerini bir başka mevsim alıyordu... Mevsimler de şaşkındı,aynen benim gibi. Sensiz yaşamayı öğrenmeliydim artık Üzülüyor,üzülüyor,üzülüyordum. Biliyormusun,saatlerde geçmiyor artık. Zaman hiç mi hiç ilerlemiyor Kafa tutuyorlar sanki bana. Oysaki zaman senle geçirdiğim zamanmış,meğer. Elimde olsa zamanı durdururum. Senin çok istediğin bir şey vardı Yapmaya hazırım şimdi ama Nafile... Bu gün hava sıcaklığı kırk dereceyi bulmuş Dayanılacak gibi değil. Ama sen sıcağı çok severdin Şimdide ben sıcağı çok seviyorum. Hiç mi hiç şikayet etmiyorum. Senin en çok sevdiğin yemekleri yaptım bugün Kızarsın diye de iki kişilik yaptım. Ama sıcaktan yine ekşidi,biliyormusun Üzgünüm... Kızmadın değilmi,kızmazdın zaten. Mantı yı da çok özlemişsindir,değilmi Yarın yapayımmı ne dersin. Bende sana kıyamıyorum bilirsin. Denizin suyu bile çok sıcak Azgın çoşkulu derin sularda yüzmeyi Dev gibi dalgalarla boğuşmayıda severdin. Senin yerine şimdi ben giriyorum. Her dalgaya atlayışımda Bu senin için,buda benim için ,diyorum. Dalgalar bile çoşuyor,senin için derken Biliyormusun... Dün az kalsın boğuluyordum yüzerken dalgaların arasında Senin çok sevdiğin şiirimizi okuyordum. Biliyorum dalgalar,bu gün yine çoşkulusun Dinlet yine bana senin şarkını Kimleri yuttun,kimlere mezar oldun Ey zalim dalgalar,duyun sesimi Kumlara serdiğin cansız bedenleri Alıp götürüp ,sakladığın yerlerine Bir yenisini ekleme ne olur. Kendime geldiğim de ise Kumların üzerinde buldum kendimi. Hiç bir şeyin tadı kalmadı. Anılarımda ve anılarımla seni yaşayacağım Bundan sonra... |