...SUSKUN DİLİM
Suskunluk bağlar;
Durdurur da, şu aciz kalan elimi Kitler; tövbeli ağzımla, o lallık dilimi Ellerimse; umutsuz kördüğüm kalır, şu nar gönlümde Yüreğimi yakar da kavurur Bazen kendi içinde Bazen de, karşı köye doğru savrulur Gönüllerin ortasından akan, koskocaman bir nehirdir Köprüleri atmak ister yüreğim, birliğe sevgiliye Hepte nedense, sonu tehirdir Aşkı yakar da kavurur ölesiye Karşı köyün temeli çürük,tutmaz ki toprağı tez çöker Sel olur yüreğimizden akar, içine alırda bırakmaz giden Doğruya meyleden, kötülükten korkarak da ürker Kopar,umutlarım en hassas olduğu yerinden İklimler boğulur da durur, o kurak vadide Gönlümün tam orta yerinde, bir güneş parlar İçimde, özlemimi yakar da yakar Yıldızlar kaymış da akmış, yanık yüreğimde Tebdili kıyafetle dönerler, huşuyla yörüngemde Nefesim sıkılır, utanır da çekiniverir arlar Ben hiçler diyarında kalan, dağların nasipsiz delisi Bağrımda yeşerttiğim sevginin, arsızdır isterik hissi Yürek deli bir dana gibi, koşar durur elin bozkırların da Bedene bir kan damlarsa, korkular yerinden azgın fırlar Hayatta şehvettin hisleridir, gözleri karalara bağlayan Döner dururuz kör yörüngemizde, düşünmez hakkı yâr Atılan yanılmış adımı, iç yangınlarıdır dağlayan Yar da şu göksümü bir bak, içinde neler neler ki yanar Sabrın sınırlarında dolanır, aşılamayınca kopup da dağılır Bir kez gülüşe, nice canlarımız kanar Sevdanın yelidir, yüreği kökünden koparır Anlaşılmazlığın doğrulmaz eli, çekil tutunduğun o yerden Bir yaban gülü, sessizce kalkarsa bir gün yerinden Girerse eyer,gönlümün viran olmuş kara bağına Deryalar gözümde; harap bir çeşmede, bir tek damla olur Kalbimin dinmez sızısı, ummana dermanları dokur Gerçeğin beş dakikasın da, yüzyıllara “Hakk’ın” bahtı kurulur… (20.09.2010)AZAP… |