ÇOCUKLUK ANILARIMIZ.......Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiir yürekli bir dostla sohbete dalmıştık.Bir o anlattı birde ben çocukluk anılarımızdan.ortya böyle bir şiir çıktı......iyiki vardı iyiki hatırladık çocukluk günlerimizi...............
((BEN….
Gök yüzü benimdi o zamanlar,bir yıldız kaysa nasılda mutlu olurdum, Oysa kayan her yıldızın belkide kaybolan bir umut olduğunu; Anlamayacak kadar cocuktum, Şimdi benim çocukluğuma benzemiyor çocukluklar, Gök yüzünde yıldız yok.olanlarda kaymıyor eskisi kadar, Şimdi bilgisayarda savaştıryor yıldızları çocuklar….. Artık yok yakar toplar,çelik çomaklar, Beş taşlar,birdir birler Bilmem zaman bukadar güzelliği nerde gizler ((SEN…. Ebem tahta kaşıktan bez bebek yapardı.başına da duvak takardı, En güzel oyuncağımdı benim adı nazlı ve hayat onun yanında akardı,, Birde tahtadan beşiği vardı ona höllük eler tahta beşiğe belerdim, Ne kadar saftı arıydı duygularım, boş şişeler kapaklar kiprit kutularıydı oyuncaklarım, ah ya rabbim ne güzeldi o günler, yağan yamur bir bulut kümesi olurdu umutlarım.. Nerde kaldı o güzelim günler.şimdi hasretle anarım, Ve çoculuğumun o eski günlerine yanarım……. ((BEN…. Hiç unutmam halamın bir eşeği vardı, Sırtına binince bizi aşağı atardı, Köyün en yaramazıydık yıkardık ortalığı, Ben ve halamın çocukları, Ne zaman gitsem köye halama, Halam haber salardı şehre babama, Gel götür şu müslümü…… İllallah dedirtti bana… şimdi çocuklar parklarda biniyor atlı karıncaya eşek diye, geri verseler bana geçmişimi istemem bir şey Çocukluğum en güzel hediye… ((SEN…. harmanda oturur taştan evler yapardık. Evler arasına topraktan yollar kazardık, Olmazdı çok oynamaya vakit bahçede dedeme yardım etmekten, Çoğu zaman kırda bayırda geçerdi koyun kuzu gütmekten, Her çiçeğe bir isimde ben takardım. Yağmur yağınca arap kızıyla hüzünle camdan bakardım. Yağ satarım bal satarım nidaları hala kulağımda, Öksüz büyüdüm ama hiç oturmadın annemin kucağında, Ebem bakardı bana çok çektim annemin özlemini, Ama yinede mutluydum özlüyorum o günlerimi…… ((BİZ...... Köyün tozlu yollarından inerken şehre, Fırınlardan gelirdi mis gibi ekmek kokuları, Şimdi insanlar saklıyor yüreğinde korkuları, Çocuklar yaşamıyor çocuklukları, Şimdi pek çok coğuğa mekan Köprü altları, Kreşleri icat etmeden önce analar belerdi bebeleri, Hiç boş kalmaz kucaklar bakıcıya mahkum değildi pamuk elleri,…… MÜSLÜM TAŞ 19 EYLÜL 2010 |
YÜREĞİMİ DAĞLADI
Yaşamak ne acaip hikaye
Masal oldu gerçekler
Yüreğine saglık
Çok saygılar