Has ozan "ozanali", bu şiirinde ozanlığının yanı sıra, bir de birikim ve bilgeliğini de göstermiş.

Hem ozanca, hem de akil bir şairlik var dizelerinde... Bir de, öözellikle hecede şu noktalama işaretlerine biraz önem verse, o zaman ne demeli bilmem ki? Hanı, tadından yenmez misali olacak.

Sayın ozanımızın bu güzel şiirini teneffüs ederken, her nedense bende, bir sanat müziği esintisi yarattı... Ama ozan bu... Koşma gibi, taşlama gibi, ağıt gibi de yazacak, elbette ki türkü tadında, sanat müziği tadında da yazacak... Zaten bir şiirin şiir olmasındaki temel, akıllara bir müzik esintisini bir yerlerden alıp getirmesi temelinde yükselmesi de değilm midir?
...

Şiir, hem ders, hem de ibret verici nitelikte oluşturulmuş. Burada, ozanlığın getirdiği bir güzellikle de, kıt'a içinde yer alan mısralarda, mükemmel seçmeler var. Ve o seçmeler ki, gönül tutuyor.

"Söz akdine uyup duran yok bu gün."

"...
Ömür geçip gitti, çeşni çağlarım,
Acep ne haldeyim, soran yok bugün."

"....
Mürg i Süleymanla, aran yok bugün."

gibi mısraları telaffuz edersem, şiirin bana küsmeyeceğinden eminim... Gül bahçesinden, goncaları topladım, o kadar... Şiir: Giriş, gelişme ve sonuç itibariyle de oturmuş... Ancak, dediğim gibi, Sayın ustamızın takdiriyle, iki mısralık nakarat eklenmesiyle, mükemmel bir sanat müziği güftesi olacak nitelikte. Bu benim gönül tutuşum. Gerisi, ozanımızın takdirinde...

Yüreğinize sağlık be üstad. Kaleminize değil... İnanıyorum ki, o yürek sizdeyken, daha çok kalem eskitir.

Sevgi ve selâmlarımla...





Mehmet Cemal SAYDAM tarafından 9/12/2010 5:56:20 AM zamanında düzenlenmiştir.