son yolculukson yol culuğa uzanıyor gözlerim son bakışa ve belkide son aşka ellerimi uzatırken sesizce bu maberada derin ve hüzünlü haykırışla açarım yelkenlerimi dalarım uçsuz bucaksız deryalara sessizlik içinde haykırışlar ve yalvarışlar içinde açarım ellerimi semaya bir sebepsiz dertti belkide belkide ben sebepsizleştirdim bu derdi ama haykırşlarımın iniltilerimin ardı sonu bitmedi bitirmedim her nedende olsa sessizlik içinde ve usluca bir sukut içinde sessizliğe gömülen bu karan lığın ardın’da sana sığındım hep böyle yapmalıydım hep böyle olmalıydım bilmeliydim’ki bi gün gelicek ve biticek gözlerimdeki yaşlar ve hüzün başlıyor derin bi sessizlik içinde yalvarışlar haykırışlar ona atıldığı zaman taifte taşlar sevgiliye diğil bana atılmalıydı yıkılsın ınbat’lar yıkılsın derya’lar yansın can’lar ve canan’lar ona yanan bir kalbin haykırşı olsa gerek bu sözler belkide hasretin yananın yandığına olan sözleridir nedemeliyim bilirler belki bu derdi bu aşka yananlar nedemli çaresiz olduğumu boğuluyorum hıçkırıklar ve göz yaşların arasında bit miyor hasretim bit miyor derdim ve efkanım yüzünün güzelliğiyle hayran bıraktın bizi kendine sevemedik sevemedik senden sonra senden başka kimseyi çaresizlik içine kaptığı herşeyi ne olsa gözünün yaşına bile bakmadan alıp götürüyormuş meğer ben bunu bilemedim çaresizliği gözlerinin ardındaki cennete ulaşmak sanmıştım sanmıştım ki bana her baktığında bedenim çaresiz ve dilimin lal olduğu andır çaresizlik ben çaresizliğin senden ayrılmak olduğunu bilememiştim bakıyorum geride kalmış günlerime ve sessiz bir haykırş ile feryad etmekten başka bişey duyamıyorum kendimi bazen yaşayan bir toprak olmaktan başka bişey göremiyorum gösteremiyorum kendimi ağlıyorum gözümdeki yaşın haddini bilsen acırdın belkide belkide beni şu seni seveni garibi görseydin semaya yalvarırdın sevgili bekletme artık gelmenin buluşmanın ve vuslatın zamanıdır deyip el etek çekmekten başka bişey bulmıyorum bu dünyada ve çaresizliğe sığımarak feryadtan ve figandan başka birşey bulamıyorum kendımde bendimin kaybolup boğulduğu şu alemde nedemeleyim ki ben bu aleme ..... ersin akça |
SAYGILARIMLA...