YEŞİL ŞEHİRbir yeşil şehir duruyor yukarılarda sola yakın dillere destan güzelliklerle bezeli seveni çok bir çocuk saklıyor içinde ve o çocuğun içinde saklanıyor baştan ilgisiz yaşıyor içinde futrsuzca, gülüyor eğleniyor yıllar geçiyor ve bu çocuğa dar geliyor koca şehir.. susuyor olmuyor, kaçıyor dışarı çıkamıyor.. çamura saplanmış otomobil tekeri gibi dönüp duruyor.. ağlıyor olmuyor, küsüyor dışarı bakamıyor.. bir akrep kadar tehlikeli ama zararı bir tek kendine zehirini akıtıyor içine öleceğini bile bile susuyor.. Ferdi baba nın dediği gibi onu bu şehir boğuyor.. her bir taraf anı her bir taraf hayal her bir taraf anlam.. bir çığlık yanlızlığı bu çocuğun kimsenin işitmek istemediği.. zaman denen sert rüzgara kapılmış duramazken.. arnavut mezarlığının ıssızlığı yetişemiyor bu çocuğun haline.. bir çalıkuşu uçuyor yüreğinde, kıpır kıpır durmak nedir bilmiyor.. haşarı, dalgacı, içinde nece hüzünler barındıran bir çalıkuşu bu.. gitmek nedir bilmiyor, çocuğun yüreğini pençelerinde taşıyor sanki.. yavrusuna yemek taşıyan bir anne kadar inatçı bu kalbi bırakmamakta yapamıyor çocuk, bu yeşil şehri kirletmekten korkuyor çamura bulamaktan.. kirli şehirlerde kaybolmak istiyor bir aşklık canını vermeye hazır.. her köşesine gözyaşlarını akıtarak soldurmamaya çalışıyor yeşil şehrin yeşilliklerini.. hayatı yeşil, memleketi yeşil , gönlü yeşil bu çocuğun yeşil bir şehir duruyor yukarılarda sola yakın çok uzaklarda , anılarda , bir çocuğun en güzel anlarında.. |