GURBET ELLERDE…
GURBET ELLERDE…
Bir kez daha gün bitti gurbet elinde işte İmzalar atılıyor fabrikanın girişte Bütün günün özeti yevmiye kaydı fişte Böyle naçar, perişan kaldım gurbet ellerde Bakarımda göremem sıla uzakta şimdi Beni gurbete atan kar beyaz bir iklimdi İlk aklıma getiren bilmiyorum ki kimdi Böyle naçar, perişan kaldım gurbet ellerde Bir dört yol ortasında hepten şaşakalmışım Bitmez dertlere çare aramaktan yılmışım Kimse selam vermiyor hep yoktan sayılmışım Böyle naçar, perişan kaldım gurbet ellerde Bütün yollar sılaya çıkıyor mu bilmem ki Ben sılaya ermeden bir kez olsun gülmem ki Gayri silmekten bıktım artık yaşım silmem ki Böyle naçar, perişan kaldım gurbet ellerde Bir lokma ekmek için çekerim bu hasreti Şükür olsun Rabbime tanımadım kesreti Bir gün erişir elbet yaratanın nusreti Böyle naçar, perişan kaldım gurbet ellerde İhsan POLAT 18.08.2010 İspir |
Bir gurbetçicen diğerine haddim olmayarak kabul buyrun
GURBET
Tünedim kuşlar gibi dallara
Harap oldu gençliğimiz gurbet
Baka kaldı gözlerim yollara
Soldurdun benliğimi gurbet
Bölünen tarlalarda rızk yetmez
Bir ekilen tohum dokuz vermez
Çorbada dene kaşığa gelmez
Döndürdün yollarımı ey gurbet
İki yorgan beş nüfusa kısa
Yokluklardan çıkmıyor hiç hisse
Fukaranın işi gider hep terse
Söndürdün umutlarımı gurbet
Sılayı rahimle yanar özüm
Tüter burnumda yol çeker gözüm
Dağarcığım bulanır kalmaz sözüm
Susturdun dillerimi sen gurbet
Kırıldı kanadım kolum düşer
Bilinmez ocağımda ne pişer
Sancı arttıkça nefesim keser
Küstürdün sevdiğimi be gurbet
Yolun tozmaz,çiçeğinde kokmaz
Çeşmelerinden sebilin akmaz
Çekmeyle derdi,çilesi bitmez
Arif’imi sindirdin zalım gurbet
Arif BARAN