Aşk o halinin lisanında firkattir!Senden sonra Ne baharlar geçti gitti Solgun hazanlar yüreğimi tüketti Gözlere Yaşlar sökün etti Ten titredi, kalp serzenişlerdeydi Hissiyat Başaklar misali Rüzgârlara çok direndi ama dinmedi Ayazlar Nefesleri kesti Çaresiz sukut etti sabırla hep bekledi Ser verdi Sır vermedi duyana Aşkı anlamadan anlatan ve yazanlara Hali tanımadan Nefesin kokusunu almadan Hiçbir vakit hüzün solumadan anlatan Haykırışları Solgunlaşan yaprakları Sessiz çığlıkları duyamamak ne hazin Yüreğin Sancısını hissetmemek Ruhu şekliyete her nedense gark etmek Derdi halk edeni Nasip içinde ki vesileleri Hikmetinde ki ahir hasretini anlamamak Silik duvarlara Soysuz nakaratlara Ruhsuz vicdanlara karalar sürekli aksa da Nidanın kavlini Niyaz için liyakat hakkını Kimlik içine serpilen marazı azat etmeden Suhuleti bilmeden Ülfetle nefeslenerek şükretmeden Hilkatin asudeliğinde seyretmeden gitmek Mustafa Cilasun |
evet o hep öyledir.
o bir gönül hırsızı,ama kendiyledir.