ayvalıkdan midilliye
ağustos sıcağıydı bütünleşdiğimizde,
yemyeşil suları aşıp, bakıyordumki midilli ye.. garip bir şarkı sızlattı içimi. asırlardır yeşil burası. eski dostlarına caka basar, hafif hafif güler bu sahiller. tepelerde var bi kaç yer.. nasıl kurtulduysalar. bakir kalmışlar yeşil denize karşı. şeytanın sofra kurduğu tepede, deniz hala eskisi gibi görünüyor. akın akın geliyorlar işte. olmasa yeşil, olmasa kaz dağlarının esintisi, olmasa türküaz huzur, gelirlermi hiç. bir horoz öttü bu sabah midiilide. o garip şarkıyı mırıldanırcasına. arkasından ezan sesimiz ulaşdı, kültürlerimiz raksetti gökyüzünde. deniz bizim göğsümüzde, biz cundanın göbeğinde. eski bir kliseye selam verdik. agopun dükkanı hala ayakta. 1890 yazısı silinmemiş. nefes nefes çekdiğimiz tarih. nefis balıklarla kaynaşıyor bu gün. bu gün bir başkaydı ayvalık. bir başka seslendik midilliye hepbirlikde.. |