Derya ya...
DERYA’ YA……
Kolay değil sınır çizmek, Kolay değil zincirlere vurmak, Akmaya görsün bir şeyler, Ne surlar kalır, ne de prangalar? Yanmaya görsün bir şeyler, Ne Sakarya kalır , ne de Kızılırmak ? O sadece ulaşmak ister Derya ya… Yanmayı senden öğrendim, Bilmezdim,seni bulmadan önce, Al bu kadar sevdalı değildi, Tek ve gerçek sensin Gül yüzlü Meryem… Bekler yolunu ,gül yüzlü gülüm, Biçare bulutlardan medet umar, Bak karlar yağar gönlüme, Ne sevda kalır,ne de hasret? Sol yanımda bir şeyler sızlar, Ne zaman kalır, ne de mekan? O sadece kavuşmak ister Derya ya Sadakati senden öğrendim, Bilmezdim,seni bulmadan önce, Papatya bu kadar beyaz değildi, Saf ve temiz sensin Gül yüzlü Meryem… Kolay değil ,seni sevmek, Kolay değil , çoşana dur demek, Yağmaya görsün gözyaşları, Ne güller kalır,ne de sözler, Ne yollar kalır,ne de diller, O sadece sarılmak ister Derya ya… Koca nehir bak ,güllere boyandı, Bembeyaz bir kefen kardandı, Haykırsam dağlara ,nefesimle yıkandı, Karışsam sulara ,karalara aklara uzandı, Şahit oldu melekler,Derya ya dayandı…. Tutunacak kalmadı bir el, Konuşacak kalmadı bir dil, Aydınlatacak kalmadı bir mum, Ben Derya ma kavuştum neylerim dünyayı… Bir avuç topraktı bedenim, Savruldu bir bir delicesine, Özleminde hasret esercesine, Bekler rahmeti,dualarında bereketi, Ben Derya ma kavuştum neylerim rüyayı… Ya tutacaksın sımsıkı, Ya da öleceksin güller gibi, Bu sevda bir gün hesap soracak senden, İliklerin kuruyuncaya sevmeyeceksen, Sevdiklerini feda etmeyeceksen, Emanetin hesabını vermeyeceksen, Güller için ölmeyeceksen, Neye yarar bu hayat? Neye yara bu dünya? GEDİZİN SULARINA YAZIN DUAMI, HER KASABA, ŞEHİR OKUSUN SEVDAMI, İSTEMEDİM SENSİZ BİTECEK RÜYAMI, UNUTACAKSAM YAKARDIM DÜNYAMI…. ARKAMA BAKMADAN BULDUM DERYAMI… Eserin hikayesi: “HALİL İLE GÜLMERYEM” adlı denemem den özetle… Halil UŞAK’ın Gediz nehri kenarında şirin bir köyün yetiştirdiği Anadolu aslanlarından bir tanesi idi.Hukuk fakültesini bitirir bitirmez aynı köyden sınıf öğretmeni çıkan Gül Meryem ile evlendi.Düğün gecesi Gediz kenarına gelip birbirlerine söz vermişlerdi.Aradan yedi ay geçmeden Halil askere Erzincan’a gitmişti,bir ay sonra Gül ise tayini çıkmış ilkokul öğretmeni olarak Trabzon’a gitmişti.Halil hem Murat dan doğan Gediz e (köyüne) hem de Derya da (KARADENİZ) bulunan Gül’üne yetişmeye çalışıyordu….Ama bir gün pusuya düşürdüler,Halil komutan olarak askerlerini korumak için kendini siper etti ve kurşunlara hedef oldu…Gül renkli kanı KARASU ya karışırken biliyordu sevdasının DERYA ya ulaşacağını….Yağan kar ise kefeni olmuştu… Kulaklarında bir sesle uyandı Gül,gözleri seyriyordu devamlı…Anlam veremedi, gözlerinden boşalanlara,Derya ya bakıp, bir şeyler var diye düşündü, martılar niye acı acı sesleniyorlar..Gül karnına dokunduğunda bir şeyler hissetti,sanki bir değil iki kişi ağlıyordu… Gayri ihtiyari dudaklarından döküldü… “Baban meleklerle beraber oldu masmavi sema, “Sen ağlama Derya’m sen ağlama… |