YARALI ASLAN
YARALI ASLAN. 04 08 2010
Hey yalancı dost! Ben acı çekip her gün erirken, Sen kahkahalarla çığlık attın. Söyler misin bana dostluk bu mu? Ben aslanlar diyarından çakal ve sırtlanlar diyarına düşmüş yaralı bir aslan. Kentin çakalları etrafımda cirit atarken, Sen keyif çattın durumumdan kendine vazife çıkardın. Ben bilirim dostluk nedir ne değildir. Senin yaptığını ancak yalancı bir dost yapar. Gerçek dost ateşten gömlektir. Sen gerçek dost olamadın, olamazsın da. Çünkü ateşten gömlek seni yakar. Sen iyi gün dostu, kötü gün düşmanısın. Nitekim son darbeyi de sen vurdun. Hey yalancı dost! Bu yapılır mı bana. Oysa seni çok sevmiştim, Canımı sana emanet etmiştim, canımı yaktın. Söyler misin düşene tekme atmak bizim kitabımızda yazıyor mu? Aslanlar diyarından çakallar ve sırtlanlar diyarına düşmüş, Yaralı bir aslanın ciğerlerine bir neşter de sen sapladın Hey yalancı dost! Bunu bilesin, ben düşsem de kolay kolay yenilmem. Yenilgiyi de kabul etmem. Çünkü benim savaşım yeni başladı. Aslanlar yaralı iken de savaşmasını bilir ve pes etmezler. Vahşi doğadaki kendilerini aslan sanan çakallar, Doğanın kanunu bu aslan aslandır çakal çakaldır. Hey çakal ve sırtlanlar! Aslanı yaralı görüp iştahı kabaranlar, Hiç boşa umutlanmayın zavallı yaratıklar, Yaralı aslanı yenemeyeceksiniz. Hevesiniz kursağınızda kalacak. Ve yaralı aslan bir kükredi mi, Dayanamazsınız ardınıza bakmadan kaçarsınız.ALİŞER DERİNSU |