ŞİMDİLİK HOŞÇAKAL
Gözlerini gözlerimde bırakıp gittin.
Ellerini avuçlarımda. Kokunsa henüz ayrılmış gibi soluduğum havada. Yüzümü gönlüme çevirip kendimle kalmalarımda; inatçı çocuklar gibi hırçın hayırların,yumuşacık sakin kabullenmiş evetlerin kulaklarımda. Umutsuz ve yarı huysuz hallerinle, beni görmeyi en son beklediğin anda karşında buluduğun yüzün,şaşkın bakışların gözlerimde. Uyanıkken kalbimde biriken, uyurken ruhumu okşayan sessiz dokunuşların gelir durur başucumda. Sorunlu kıpırtılar yerine tam kalbimin üstünde derin bir sızı gibi duruşların kaldı . Her yeni başlayan günde odamın aydınlığı . Rengi sararmış mektupların gizlendiği sandık köşelerinde lavanta kokan sabun . Sert rüzgarların estiği,hırçın dalgaların limana çarptığı fırtınalarda, gönlüme dokunan ılık su damlası. Hüzünlü akşamlarımın saçlarını okşadığı, bir tas suyla hayat verdiğim hanımelim. Kar beyazı sabahlarda penceremi tıklatan, ekmek kırıntılarıyla doyurduğum kumru olurdun. Uzak ufukların talihsiz yazgısında bir gün döneceğim sana. Ellerimde sardunyalar,yüzümde buğusu kalan gözyaşlarımla. Zamansız ayrılıkların buluştuğu yeni ufuklarda,göz değmemiş başka dünyalarda. Şimdilik hoşçakal. ( EZO) |