Kelebek Dokunuşu
Birkaç dokunuş kadar sessiz ve o olmayınca bir sokak köpeği kadar kimsesiz
Aç, açıkta, soğuk, üşümüş, titremiş Ağlamaktan gözleri kan çanağı kesilmiş Ve bir o kadar kuytularda, karanlık, ıslak ve yaşamaktan ümitsiz Varlığın bir kelebek dokunuşu kadar hafif Ve yokluğunda çıkar ortaya yerçekiminin etkisi. Kal demek için açılmış dudaklar birleşmiş tekrar Uzattığım elim tutulmamış, gözlerime hiç bakılmamış Hala bakire duygularım, kilit vurulmuş kutunun kapağı hiç açılmamış Zincirlerle bağlı ayaklarım, jiletten bir gece. Ve sevgilim bu satırlar duygularıma son hece Başarısızlığa alışmış kalbim yapmış yine yapacağını Ve bu kulun anlatamamış yine aşkını Başlangıcı ve sonu olmayan bir aşkım var benim Bir uçurtmayken gökyüzünde süzülen, iplerimi ona ben verdim Benim olan tek şey, bakirenim senin, seninim, senin Bu ruhum, köşe kapmacada dışarda kalmaya mahkum Tırmanırken bir ağaca, dolaşırken avare sokaklarda, hala yaramaz bir çocuğum Bir pamuk şekerle kanarım sana, bir cikletin aromasında sana tekrar tekrar aşık olurum Erkeğim, ben savaş meydanlarında yaydan çıkmış bir okum Yeşilken, kurudum, yontuldum, bir çantaya konuldum Ve inan vuracağım kişiden önce ben vuruldum Yani vurgunum sana tutkunum sana aşığım sana Ver elini sevgilim, ulaşalım artık yıldızlara.. |