Köyüme gittiğimde bağ-bahçelerin ve evlerin halini görünce içimden geldiği gibi.

Vardım ki bağların gelmiş baharı
Yeşiller içinde alın yası var
Vuslatın yanında buldum efkârı
Dudakta tebessüm dilin yası var

Yok olmuş üstüste koyulan taşlar
Eğilmiş önüne dik duran başlar
Banamı gücenmiş ötmüyor kuşlar
Kurumuş ağaçlar dalın yası var

Gitmiş güzelliği kalmamış çağı
Gelin kardeşlerim görün bu bağı
Dönmüş harabeye baba otağı
Büllbüller figanda gülün yası var

Ne bir ahbab kalmış nede akraba
Giden gitmiş kalan kendine çaba
Bütün güzellikler eylenmiş heba
Giden mevsimlerin yılın yası var

Gideni döndürmez yol verip gurbet
Sabretmek kolaysa yol gözle sabret
Gelmiş ihtiyarlık çökmüş kasavet
İki büklüm olmuş belin yası var.

Bilmem kasırgamı hoyratmı girdi
Çayırda çimenin orağa derdi
Açsada çiçekler nafile şimdi
Arı kovanında balın yası var

Söyle Garip Aykan varmıdır çarem
Doktorlar derdime söyledi verem
Kapılar kilitli camlarda elem
Bacalar tütmüyor külün yası var.