BÜYÜK ŞEHİR YILGINLIĞI
Ey büyük şehir!
Geldim, gördüm, sende yaşamak neymiş? Ne güzel umut ve arzularla gelmiştim, sana. Yolların, caddelerin mezhebin bile ne kadar geniş Aldanmışım, anladım, bu sahte yalan ihtişamına. Heyecan dolu bir yolculuk ve sonrasında Yepyeni bir güzellik için sana geliyordum. Almıştım, yanıma unutamadığım anılarımı da. Acaba bunlardan anlar mısın bilmiyordum? Hayal üstüne hayal kuruyordum, yol boyunca artık. Denizden esecekti meltem, kordonda aşk musikisi Olmadı, varınca sana yine içimde bir karamsarlık Yoktu, sende benim buse ağaçlarım gibisi. Benim duygularım küçük şehirde daha hürdür. Kalabalığın denizinin pisliği boğdu, sanki beni. Benim karanfil ve nergislerim var hep gürdür. Hani senin aşk çiçeklerin soldu mu, yoksa hepsi? Gemilerin, yatların rezillik dolu bir kordonun var. Belli değil, kimin eli kimin cebinde? Nasır tutmuş eller, taşlaşmış kalplerde Vurdukça tokat gibi ardı ardına sahile o dalgalar Birbirine karışıyor, sevgiler bulanık sular içinde. Anlamıyor, kimse kimsenin sanki hiç dilinden İnsanların hepsi asabi yüzler alabildiğine gerilmiş Memnun değil hiç kimse gördüm ki halinden Millet şuursuzca kendini çalışmaya vermiş. Benim sevgim dağlarından denizinden yüce Benim sevgim senin beyazından saf duygular Ben kendi çöplüğümde hürüm gönlümce Yaşarım, gerçek sevgimi büyür bende arzular. Sana dönüyorum, Balıkesir’im yıkılan hayallerimle. Bekleyin, nergis ve karanfillerim size hasretim var. Anladım, bir kere daha yanıldığımı büyük şehirde Bekleyin, size sevgim, size ihtiyacım var |
Bekleyin, nergis ve karanfillerim size hasretim var.
Anladım, bir kere daha yanıldığımı büyük şehirde
Bekleyin, size sevgim, size ihtiyacım var
Tebrik ederim. Çok güzel bir şiirdi.
Saygı ve selamlarımla.