HÜZÜN
Sen buradan gideli sokaklar ağlamaklı
Kaldırım taşlarına yollara hüzün değdi Zamanın sandığında bir dağ lalesi saklı Menekşeler üzüldü, güllere hüzün değdi Günler eşkiya oldu aylar döndü zalime Cehennemden bir parça ateş düştü elime Sessizliğe boğuldum konuşmak ne kelime Muhabbeti unuttum dillere hüzün değdi Işığımı kaybettim bir garip körüm artık Çözüldü zincirlerim akıldan hürüm artık Ferhat ile Mecnun’un yanında yerim artık Dağlar boynunu büktü çöllere hüzün değdi Deli oldu dört mevsim feleğini şaşırdı Kim temmuz sıcağında böyle donar üşürdü ? Takvimler her gün için iki yaprak düşürdü Dünya dönüyor ama yıllara hüzün değdi Tırmandığım zirveden yeryüzüne çakıldım Ayrılığın, hasretin oltasına takıldım Aşkın üzüm karası gözlerinde yakıldım Alevler isyan etti, küllere hüzün değdi Düşlerim bir gün çıkıp gelecek biliyorum Sensiz yaşadım sanma her gece ölüyorum Sazımın göz yaşını adınla siliyorum Mızrabım şimdi öksüz, tellere hüzün değdi |
Çok değerli hemşerim;
Şu anda kafam karıştı. Ne yazacağım konusunda bir bocalama yaşıyorum. Sizi artvin. biz sitesinde şiirlere yapılan yorumlar üzerinden tanımıştım. Şiirlere yaptığın yorumların her cümlesi şiiri çok iyi tanıdığınızı şiiri şiir yapan değerleri çok iyi bildiğinizi tahmin etmek hiç de zor değildi. Her yazdığınız değerlendirme tümcesinde aynı zamanda bilgileri paylaşımcı ruhunuzu ortaya koyuyordunuz. Yorumlarınızda üst perdeden değil alçak gönüllü itici değil çekici bir diliniz vardı. Ben de Edebiyat Defterinde şiirlerimden bazılarını paylaştım. Ne yazık ki size o sitede rastlamamışım. Şimdi fes bukta görünce şaşırdım. Oradaki şiireinizi okuyacağım. Okuduklareımdan çıkardığım sonuç; Her şiirin her dizesi ayrı ayrı şiir.. Tebrik ediyorum. Selam ve saygılarımı gönderiyorum Sakarya'dan Samsun'a.
Necat BAYRAKTAR