sana bakmak suya bakmak
bir yürekte iki can
bir beden tek orman
bir kale tek kule
tek çınar tek pınar
tek bahçe tek lale
tek fener tek deniz
tek mehtap tek güneş
tek beden tek şiir
tek can tek söz

cümle cihan bildi sırrı
güneşe baktılar açtılar kollarını
döndüler döndüler semaha durdular
ve köprüler kurdular
güneşe en yakın yerden
şengalden tibetten andlardan
tanrıları gelecekti uzak yıldızlardan
ışıklı arabalarıyla


bizse en dipten batmış teknelerimizle
hazırlanmıştık isimsiz yıldızlara yolculuklara
hazırlık yaptık derlenip toparlandık
kuşanıp tek beden tek söz eyledik
kervan eyledik
sözün sürgünleriydik


kulelerden baktık uzaklara
saraylara krallara sultanlara
lale bahçeleri korular
ikdidar ve sefaat
ve yarım ada

tarihin derinliklerine sokuyor insanı
galata
içinde pirileri var dans eden
sıcak şarap ve sen
birlikte baktık
içimdeki sen

benki,seni buralara bırakıp gittim
sen fenerlerin ışıklarını yıldızlara çevir diye
sarkılarımıza tempo verip
cümbüşe dursun
kervanlarımız yol alsın
ışık ol diye
muhahbeti sadetimiz ısınsın diye
yüreğimin içindeki sen
sen işte sen....


bunca menzil,bunca kervan
bunca devran, bunca yelken
yıldızlı semalar
deniz diplerinde deniz kızları
törenler ..batık gemiler
ağlayan kayalar
lale bahçeleri sabahın serinliği
güneşin doğuşu şengal dansları
tanrıların ışıklı arabaları
isimsiz yıldızlara yolculuk eden sözün sürgünleri
kadim kitapların ceylalları perileri


ama bir gün mavilikler yok olur
kalelerimize iblisler girer
zindan olur kuleler
saz susar
fener söner
laleler kurur
cehennem olur yüreğimin ortası
çatlar çatırdar
yürekler patlar bir volkan gibi

kervanlar devam eder ve söz
döner dünya dönerde
sen asla dönemezsin



köprülerine yollar yaptılar