Karanlığın çanları başladığı zaman konuşmaya
Bir kul düşer yuvasından kuş misali
Kırılmış kanını damlatır kadehe
Bir başka yüreğin acısı düşer mum ışığına
Küçük avuçları vardır ay dedenin
Bir damla su dökülür ardından ayrılıkların

Nice aşk masasında idama götürülür kavuşamamak

Gerisi yalan gelir sevda acısı çekmiş yüreğe
Gayrisi boş kefe sevdadan artıkların
Ne bardak dolar ne boş tur
İki yürek arası kıl kadar kırılgansa

Göğsüne dayamış başını
İç çeken yüreğin sesidir zamana akseden
Kayıp şehirlerin aşkları sığınır
Nicesi olmayan masallara düşerler
Ezelden kalmış sevdaları yaşar aşıklar
Eskitme zamandır sayfalara düşen iz
Kanayan geçmişin yarası

Börtü böcek dolar ayrılık arasına
Bir zamanların çiçek bahçesi
Lalezar iken aşk
Hazan ile solar
Eskir sevda gözleri ağlamaktan


Kavuşmak hesabı düşerken geceden sabaha
Bir yandan dilenir yürek umudunu bağlar arzuyla


Gayrisi hesapsız gerisi yavan
Merkezi aşk
Kenarı kıyısı sevda
Deryada ada olsada yürek
Her kıyıda güneşi bekler
Usanmaz...