Bilmem ki niye kahroldum, döndüm bir deliye!Şimdi düşünmek için bir akıl gerek Niye hissiyatım perişan ve gevrek, çetrefillik içinde kaimdir avare bellek Ah sürgün yıllar, ne söylesem kar etmeyecek Ruhumu titreten hırçın fırtınalar bilmem ki artık ne vakit hali dinecek Ey badı sabah, ne zaman duyacaksın çığlıklarımı Kalbimin ilmik ilmik dağlanan yanıklarını, nefesin şevksiz bizarlığını Ömrün son durağına ramak kalmış naçarlığımı Durma artık bir ses ver, umudun kalanıyla gönlümde aşkla yeşer Kimlere sormadım, sinemde hazan hiç tükenmedi ki Gönlümün ayaz duvarları hiç ısınmadı ki Gözyaşlarım hakikatin sevdasıyla bir pişmanlık yaşamadı ki Ne kaldı geriye müddeti nefesten arîleşen hiçliğimle, döndüm bir deliye Ne hilalleşen karakaşların meftununda acizliğimi anarım Ne tenselliğin dirliğinden ilzam olan heveslere dalar bir aşk yaşarım Diyarların suskunluğunda gönlün makûs gözyaşlarını ararım Sazımı çalarım, mızrabı hüzünle yüreklere hazin bir esin bırakırım Ey hak, duy sesimi, gönlümün meşalesinden ayan olan hislerimi Kalbimin inşiraha muhtaç olan hallerini ve dilimin edebi çaresizliğini Şimdi divanındayım Naçarlığın eşiğinde kalbi fakirliğimle bizarım aşkla yalnız seni anarım Maksuda nail olmak için bilmem ki ne yaparım, gönlümü kime yaslarım Bu manada ne düşlerin serencamında yaşarım Ne hülya vahalarında sayıklarım, ne aşkın mahzunluğunda yüreğimi zevke adarım Bir faniliğin meşkiyle ve ecrin ferahlığında umudun feyzine dalarım Durmadan aşk için ağlarım, sevdanın rahlesinde sabahlara kadar sancılar yaşarım Mustafa CİLASUN |
muazzam yazmışsınız..kutlarım