OĞULMeteliğim yokken harçlını buldum, Dostu, düşmanları, güldürme oğul. Yaramı görmedim saranı kuldum, Postumu, çulumu, deldirme oğul. Küçük memur olmak benim arzum mu? Hırsızlıkla her gün doymak tarzım mı? Elbiseni kesip, diken terzim mi? Aç, susuz gezsen de, bildirme oğul. Beni yıkamayan aklını çeler, Çekemezin fendi mermeri deler, Yılanlaştı şimdi taştaki keler, Haine ayağı, çeldirme oğul. Haset, fesat dolu en yakın çevre, Sizleri bekliyor çok kötü devre, Yumuşak ol ama bazen de gevre, Bahçemde gülleri, soldurma oğul. Ömrün geçsin daim alımlı narda, Ahirin olmasın kalımlı harda, Sağ iken açtığın yaramı sar da, Kalbi parçalanmış, öldürme oğul. Kışkırtanlar sana para vermezler, Batırdıklarında dara dermezler, Biçare olunca yara sarmazlar, Merhum anacıma, sövdürme oğul. Fırsat kollayanlar hıncı alırlar, Hırsı almayanlar kinci kalırlar, Seyretmek uğruna kurdu salarlar, Başımı önüme, eğdirme oğul. Cenazem kalkmadan beni ararsın, Cevap almak için soru sorarsın, Bu başla daha çok işi kararsın, Küfredip kabrime, indirme oğul. Gül bahçeme sakın diken diktirme, Kaynamış buğdayı tohum ektirme, Sağlığa dikkat et yarın sektirme, Mezarımda baykuş, öttürme oğul. Nasihat dinlemez düşer yollarda, Yataktan yatağa gider kollarda, Yaşadım bilmeden hüner nallarda, Sonunda tekmeyi, yedirme oğul. Paralı, çulluca gören dost olur, Ellerinden yiyen, içen yol bulur, Dostunu bulmayan çok acı solur, Sonunda dizimi, dövdürme oğul. Dünkü sünepeler harman ederler, Sakalından tutup her an yederler, Uçuruma düşsen hemen giderler, Baban Dursunî’yi, gevdirme oğul. 03/12/2006 |
Ellerinden yiyen, içen yol bulur,
Dostunu bulmayan çok acı solur,
Sonunda dizimi, dövdürme oğul.
Dünkü sünepeler harman ederler,
Sakalından tutup her an yederler,
Uçuruma düşsen hemen giderler,
Baban Dursunî’yi, gevdirme oğul.
güzel şiirinizi büyük bir keyifle okudum yazan elleriniz dert görmesin saygı ve sevgilerimle yüreginize saglık