Şöyle Bir Düşününce !biri bire bölünce yine bir ediyorsa bildik yerde niye bölüyoruz ki insan öldükten sonra yeniden diriliyorsa durduk yerde niye ölüyoruz ki akıl ermiyor diye böyle sürüp gidecekse çölde o serabı niye görüyoruz ki *muzaffer yıldırım |
kurgu olarak çok iyi bir şiir.
öbekler arası uyaklamanın da katkısıyla, aynı Aristo mantığını sürdüren önermelere benzeyen zincirleme yapıları sergilemekte.
tema olarak, matematiğin, bildiğimiz değişmezleri ile, dinsel figürlerin koşut olduğunu; çıkarımının, öğretilerin irdelenmesine, daha aydınlık bakış açılarının oluşmasına yönelik çabalara dayalı olarak sorgulanmasına vesile oluyor..
esasen, böylesi temaların ve sonundaki anafikrin, insanın ve fıtratının üzerinde düşünülmesine, ezberi bozan, aklın yerine geçebilecek tüm öğeleri ayıklayan bir düşünce sistemini kurmaya çalışmak; tüm insanlık tarihinin emeli, yaşamın temel öğretisidir.
yaşamdan sonrasına ilişkilendirilen öğretilerse, maddenin nihaî bir yansıma olduğuna ve metafizik bilgilerin katkısına dayalı mantığın, akıl yürütmenin sonuçlarından sadece birisidir.
akıl yürütmenin daha doğru olmasına yönelik geliştirici, aydınlatıcı kültürlerin çatıştırılması, çözülmesi çok uygun gözükmektedir. ancak öğretilerin sorgulanmasında ise bilgilerin tam olarak edinilmişliği çok önem taşımaktadır. bazı devasa öğretiler, düz mantığın çok daha ilerisinde irdelemeler gerektirmektedir.
böylesi yargılar, her bir konumun farklı niteliklere, fazlara, dünyalara karşılık gelebileceğini dikkate almalıdır.
öğretinin ayrıntısına bakılırsa; bugünkü bilinen yaşam biçimi ile, dirilmekliğin sonrasındaki yaşam biçiminin aynı koordinatlarda, bilinç düzeyinde, neden/sonuç ilişkisinde olmadığı görülecektir.
yani, dünya konumu ile mahşer konumunu bir arada değerlendirmek; öğretinin içindekilerin algılamalarına, ilkelerine ters gelecektir. yani, dünyadaki bir ile mahşer biri aynı şey değildir ki; bölesiniz.
böylesi çıkarımlara girmek için, öğretinin saygın inananlarına da hürmetle, belki bir dipnot ile dinsel figürlerle ilgisi olmadığına ilişkin bir bilgilendirme yapılabilir. böyle mesajlar; söyleşilerde çok rahat ifade edilebilen önermelerdir, ancak yayına girdiğinde ise, öğreti taraftarlarınca objektif karşılanmayabilecektir.
çünkü, laik bir sanat yapılsa bile, dinsel figürlerin üzerinde "böyle bir şeye nasıl inanırsınız?" mesajını almak, yaşamını öğretilere göre biçimlendiren ve onu yaşayanlarca sanat olarak algılanmayacaktır.
yani, hiçbir inanca dayalı bakış açısı / görüş, bir oteli yaktıramayacağı gibi; hiçbir sanat, dinsel figürleri yargılayamaz. belki de gerçek laisizm budur.
düşündüren şiir için teşekkürler..
kutlarım. selamla..