GÜL BAĞINA VARDIM
GÜL BAĞINA VARDIM
gül bağına vardım gonca gül dermeye halden anlamıyan vefasızlara çattım gonca gülüm önüne canımı sermeye gönül dilini yazamıyan kalemimi attım bu derdimin dermanın tabiblerde bilmedi dermanım o vefasız yarim de gelmedi gencecik şu deli gönül muradına ermedi kınalı ellerin vermeyen yar! resmini yaktım sen gelmeyince güllere sardı merakım sana benziyor tıpkı dikeninde arttı acım halbuki öylesine masum ki dalında baktım bencilleyin solnasın diye koparmayı bıraktım şimdi ben ne edem nerelere gidem bilemedim deli poyraz çaldı ümitlerimi ondan huzurun gelemedim her nedense sensiz olmayıda hiç denemedim kendi bendimde aşılmaz yüce dağları yarattım o yüce dağları aşmaya dermanım mı var yar sana diyecek başka fermanım mı var ince hastalık dediler adını tabib olanım mı var başıma dertler padişahının tacını taktım bülbül olmak ne kadar zormuş gonca güllere şakıdıkça şakıyorum namım yazıldı bile gazellere gonca gülüm ben sana aşığım Ferhat Şirinine onu için seva deryasına delicesine battım gel vefasız dermanımda sensin fermanımda gonca gülümde sensin lokman hekimimde hasretin bıçağı dayadı ta ki şah damarımda seni görürüm belki diyerek dönülmez rüyalara yattım BİLAL TEKİN(SIRLISES) |