Püsküllü Bela
Sana yakışmadı, günlerce tatil,
Hüzünbaz dağının lâlesi oldum. Ayrılık silahlı insafsız katil, Vurunca derdinden ölesi oldum. Gam ormanı sarmış bir yanardağım. Hasretinle doldu gönül bardağım. Saçınla bağlandı elim ayağım, Kahve gözlerinin kölesi oldum. Düşünür dururum, karadan kara, Uykusuz varırım, kör sabahlara. Alevler akıtır, çaresiz yara, Hazreti Eyyüp’ün çilesi oldum. Bende gam kervanı, sende eğlence, Bu kadar ayrılık reva mı sence? Şehidin mezara konmadan önce, Saygıyla okunan selası oldum. Yüreğim ağıtla bitirir günü, Hayalin hülyamdır, gecenin sonu. Gözlerim yollarda beklerim seni, Başının püsküllü belası oldum. Mehmet Nacar |