“HİDAYET”
Seni tanımadan önce
Batmıştım çöldeki kumlara Işık sanıp gönlümce Bakıyordum hep mumlara Geçen bunca yıl ömrümü Harcamışım gaflette ki uykularla Doldurmuşum hep gönlümü İlahlaştırdığım sayısız putlarla Sen karanlık gecelerime Bir güneş olup doğdun Bir ateş yaktın yüreğime Hiç sönmeyen nur oldun Kokladım lütfettiğin gülünü İlahi aşkınla kor olup yandım Biliyorum artık yönümü Bende senin boyanla boyandım Kendime hep önder edindim Alemlere rahmet gönderdiğin kulunu Onu tek rehber bildim Takip ediyorum hep onun yolunu Ey Sonsuzluğun sahibi! Düştüm sana gelen yollara Ey tabibler tabibi! Şifa ver gönlü hasta kullara Sen merhamet edersin Senin için akan yaşlara Sen hiç azap etmezsin Senin yolunda ağaran saçlara Kalbimi artık hep sana açtım La ilahe ile bütün putları kırdım Sen de lütfunla ilahi kapılarını açtın Ben de illallah sarayına ulaştım Ey Alemlerin yegane sahibi! Affet sana açılan elleri Ey hakimler hakimi! Sil kalplerden bütün kirleri Sana kendimizi anlatmaya gerek yok Sen bizden daha iyi bilirsin bizleri Defterimizde günahlarımız çok Affet sen hepimizi Senden başka gidecek kapımız yok Sen bağışla cümlemizi Mehmet Yılmaz İNANOĞLU 11 MAYIS 2009 |
Sen bizden daha iyi bilirsin bizleri
Defterimizde günahlarımız çok
Affet sen hepimizi
Senden başka gidecek kapımız yok
Sen bağışla cümlemizi
Herşeyi görür ve duyar.
Açığa vurduğumuzu,içşmizde sakladığımızı da bilirHerşeye kaadirdir.