Keşke.....( II )
Sevdalı yüreğim olmuş param parça ,
Yere düşen aşk çiçeklerinin bırakıldığı kristal bir vazo misali . Açtım gönül defterimin en ak sayfalarını sana, Sevginle bir hatıra yazasın diye dostça . Bir şey söylemeden çekip giderken , Kapıyı yerinden sökercesine ve de çarparcasına . Böyle değildin ne oldun sana ? Niye bu kadar aniden değiştin ? Oysa bir gülüşün yetiyordu bana . Gamzeli yanakların mutlu ediyordu beni . Varımı yoğumu alsaydılar keşke elimden, Yeter ki, nedenini bilmediğim küsüp gitmen olmasaydı . Eğer dost görünüp de düşman olanların , Laflarına uymuşsan ,vallahi yazık etmişsin . Zira bu onların bana ilk darbeleri değil , Beni kalleşçe, kahpece arkamdan vurmalarına alışkınım . Zorla sev dediler ben de zorla sevilmez dedim, Duygularım da beni tasdik ediyordu , Ve ben de sevmedim işte bu düşmanlıkları ondan . Keşke bal dökülen dilinden , Sebebini açıklayan birkaç cümle dökülüp, Mert ve yiğitçe konuşsaydık . İkimizin de hakkına hayırlı olmaz mıydı ? Oysa bizim birbirimize verilmiş sözüm vardı . Şimdi sen orada ben burada perakende bir hayat yaşarken, Bizi gördüklerinde, haince gülmeleri hiç seni düşündürmüyor mu? Sevgi fidanımızı en güzel sevda ağacıyla aşılatmıştık . Tam sonuç verecekken yüreğinde zerre kadar sevgi olmayan, Zalim tarafından kör bir dehre ile budanmasına müsaade etmen, Olgunlaşmış, parmakla gösterilecek sevdayı bitirmen , Mutlu etti mi seni ? Söylesene ! Keşke tek taraflı infaz etmeseydin , Keşke onun bunun gerçek olmayan laflarına uymasaydın, Keşke bu sevdayı asırlık çınar ağacı gibi büyütseydik, Ve keşke yüzlerce envai türlü kuşlara yuva olsaydık. Ama senin için en güzel sevda büstünü dikmiştim , Sevdalıların el ele kol kola gezdiği sevda ormanlarına. Sen ise bunları görmezlikten geldin . Eline ne geçti lütfen dostça bir şeyler söyle . Söyle ki bileyim hatamın olup olmadığını , Ben özür dilemesini, de el öpmesini de bilirim . Böyle bir sevda için ben her türlü fedakarlığı da yaparım. Bilirsin çok da yufka yürekliyimdir, Elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi de ağlarım , Utanıp sıkılmadan hem de aşikarca Bu yazdıklarımı belki tesadüfen okursan bir yerlerde , Bir kez daha düşünmeni rica ediyor , Gül dökülesi yollarını sabırla bekliyorum , Muhammedi güllerden oluşan gül destelerini, Doğum günümde hediye ettiğin vazonun içine , Senin koklamana bırakıyorum. Bekleyebildiğim kadar bekleyeceğim . Beklediğimi sen bil yeter ki . Hiçbir gülüş hiçbir gamzeli yanak mutlu etmiyor, Senin gülüşün senin gamzeli yanakların kadar beni ....... 20/07/2007 |