KÜÇÜK ÇOBANGüneşin,dumanlı yamaçları Ala boyayan ilk ışınları vururken vadilere; Küçük çoban, Elinde sihirli kavalı, Düşer sürülerinin ardına... Sabahın sisi dağılırken ağır ağır, Elmas parıltılarını andıran çiy damlacıkları Parlar Güneşin kızıllığının altında.... Bir sıcak çöker yeşilliğin üzerine Cana yakın. Bir tutam sevgi gibi... Ve sürüler dalar sonsuzluğa doğru.... Küçük çobanın, Derin ve sıcacık bakışlarının arasında... Küçük çoban üfler kavalına.... İrileşir gözleri. Bir sessizlik iner Dağların doruklarından Vadilerin yamaçlarına... Kavalın buruk ve coşkulu sesi duyulur Dağların ta ötesinden.... Dağlar eğilir sıra sıra... Bir tutam beyaz bulut görünür Ta uzaklardan, Dağların ötesindeki gökyüzünün maviliklerinde.... Dağların yamaçlarınadan süzülerek Hırçın akan suların Akışı durur. Kavalın sesinin şavkı belirir Durgunlaşan suların yorgun maviliğinde.... Ve küçük çoban, Kavalının sesine karışarak Göğe ağar bir tutam bulut gibi... Yaşama sevincinin umudu olarak Yankılanır durur Gökyüzünün maviliğinde... Bayram Ali Bayram |
kaleminiz daim olsun
sağlıcakla kalın