Attırmayın tepemizi, bak kötü kızarız Herkes şahit olur ,dostluğu tam bozarız Tarih mi istiyorsunuz ,yeniden yazarız ......Uslu uslu durun , attırmayın tepemizi ......Bir şahlanırsak biz, gebertiriz hepinizi
Farkında değiliz sanmayın farkındayız Hayatın biz her daim iyilik çarkındayız Lakin sabrımız taştı hesabın arkındayız ......Uslu uslu durun , attırmayın tepemizi ......Bir şahlanırsak biz, gebertiriz hepinizi
Sanma ki top tüfek yalnız siz de var Bizdekiler de yeterli tam da size uyar İstiyorsanız araya öreriz çelikten duvar ......Uslu uslu durun , attırmayın tepemizi ......Bir şahlanırsak biz, gebertiriz hepinizi
Sırtını dayadıklarına çok da güvenme İnsanları öldürerek boştan yere övünme Birgün tokadı yersen sakın ha dövünme ......Uslu uslu durun , attırmayın tepemizi ......Bir şahlanırsak biz, gebertiriz hepinizi
Canakkalede siz almadınız mı dersinizi Yeniden başınıza mı yıkalım kürsünüzü Tanıyoruz biz sizin bütün dürzünüzü ......Uslu uslu durun , attırmayın tepemizi ......Bir şahlanırsak biz, gebertiriz hepinizi
Bir yürümeye başlarsak, salça gibi ezeriz Tüm dünyaya kök söktürür ,dik dik gezeriz Gerekirse dünya haritasını, yeniden çizeriz ......Uslu uslu durun , attırmayın tepemizi ......Bir şahlanırsak biz, gebertiriz hepinizi
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir yürümeye başlarsak, salça gibi ezeriz Tüm dünyaya kök söktürür ,dik dik gezeriz Gerekirse dünya haritasını, yeniden çizeriz ......Uslu uslu durun , attırmayın tepemizi ......Bir şahlanırsak biz, gebertiriz hepinizi
Evet ağabey... Bu aşağılıklar bizi kabile devletleriyle karıştırıyorlar. Eskiden onların yaşadığı toprakların tamamını bizim bir onbaşımız yönetirdi. Benim dedemin babası Koca Ali, 1. Dünya savaşında Gazze'de ingilizlere karşı savaşmış. Dedemden naklen anlatılan hatıraları hep aklımdadır. Vaktiyle bizim vilayetin adı Silifke imiş. (1934 yılında il merkezi Mersin'e taşınınca ilçe olmuş.) Koca Ali ve Mehmet onbaşı Gazze'de omuz omuza savaşmaktadır. Her taraf kuşatıldığı için, yiyecek ve erzak ikmalinde sıkıntılar çıkmaktadır. Üç günde bir el ayası büyüklüğünde kuru tandır ekmeği ve iki günde bir, bir matara su verilebilmektedir askere... Tam çatışma anında, Silifkeli Mehmet onbaşı kafasından vurulur ve şehit olur. Dedem Koca Ali'nin kucağında can verir. Koca Ali'nin bohçasındaki tandır ekmeği, şehidin hkanını bir sünger gibi içine çeker. Kuşatma daralır, Türk askeri zor durumdadır. Artık erzak gelme ihtimali de kalmamıştır. Asker, o kadar perişan olur ki, Dedem Koca Ali, arkadaşının kanıyla kıpkırmızı olmuş ekmeği yemek zornda kalır. Aylar sonra ordu geri çekilmek zorunda kalır. Gazze, İngilz işgaline girer. Dedem bu hatıraları bize anlatırken hıçkıra hıçkıra ağlardı. Gazze'nin benim gözümde Silifke'den veya Erdemli'den hiçbir farkı yoktur. Orada şehit kanı ve gazilerin hatıraları hala canlıdır. Saygılarımla..
Tüm dünyaya kök söktürür ,dik dik gezeriz
Gerekirse dünya haritasını, yeniden çizeriz
......Uslu uslu durun , attırmayın tepemizi
......Bir şahlanırsak biz, gebertiriz hepinizi
HARİKA ŞİİRİNİ BEĞENİYLE OKUDUM ADNAN KARDEŞİM DUYARLI YÜREĞİNİ KUTLARIM.YÜREĞİNE SAĞLIK.SELAM VE SAYGILAR.