özlerken ölmüşüm, unutmaktır intikamımben bir su isem dudağımda kırık aynalar yalnız aynalar görmeli cinnetimi bütün kitaplar ve yutkunulan o sözler oysa yanacak yerimiz varken ateşe kuma, güneşin eğildiği yere söylenen o sözler ben bir kuş isem denize izlenen tarih kanatlarımda o küller anlatmalı cinayetimi yokluğa yazılacak dil ile beden unutmaya çalıştığın sonsuzluğu ovuyor rahminde evet yalnız dudakların görmeli cinayetimi gözlerimde yanacak bütün şairler anlatmalı bir tanrı figürü değilse de bu acı zuur ile nus ile anlatmalı... ben bir dal isem toprağımda gölgene doğru yalnız karanlık bilmeli suretimi boşluğuna dönmeli sensiz esrik zaman anlatmalısın aynı tende düştüğüm kıyameti hayır ben denisze sığınan bir kuş isem ortaköydeki bütün aynalar kirlenmiştir biliyorum sakladığın o "sevda sözleri" sözünü tutmamıştır geçmişini çiçek pasajında bırakan bu adam anlatmalı bırakılmışlığın masa altında tuttuğu eli us isem sustuğun o beyaz sayfalarda babana yazdığın bir şiir gibi öyle gömülüyorum bilekleri kesilmiş bir aşka hırçınlığın sana acı veren kaç erkekle bilenmiş ukalalığın kahpe rüzgarlarla eğilmiş ve sen tırnaklarını batırarak sırtıma nedensiz intikamını büyütüyorsun oysa bu şehir ellerine kanayacak yüzüne dökülecek bütün sarhoş korkuluklar mutlu olman için sarsan da ağını bu beden hiç isem yokluğum seni soracak.... |