BİR BACAK BİR KOL-Hanım koş telefondaki oğlun! -Nee! Oğlum mu, gerçek mi diyorsun? -Evladımm, çok özledik seni çok!!! Beş yıllık gurbet bu şakası yok. -Geliyorum, biri var yanımda, Gidecek hiç bir kimsesi yok da.. -Gelsin yavrum? …………………..-Çok samimi biri, Üstelik çok seviyor sizleri… Yalnız, anneciğim? ……………… -Buyur yavrum? -Artık bizle yaşasın diyorum… -Bir çaresine bakarız çocuğum? Gelsin, o da bizlerden bir birey… -Ama diyeceğim önemli şey! -Ne oğlum? …………-Nasıl da söylemeli, Savaşta kopmuş ayağı eli. -Evlat, öyleyse getirme, problem. Baban yaşlı, ben ilgilenemem. O başının çaresine bakar, Söyle, gelmesin buraya kadar… *** Günler geçti, gelmedi o evlat, Endişe ve merak arttı kat kat.. Telgrafla sarsıldı anne baba; "Bir ceset var, sizin mi acaba? Gelin, oğlunuzsa alın teslim" -Hanım haydi gel, hemen gidelim… *** Geldiler çok uzak kasabaya, Ceset gösterildi anne babaya. Evet oğul idi morgta yatan, -Evlat! Kaybettik kavuşamadan… Yoktu cesedin ayağı kolu… -İntihar!.. Midesi zehir dolu… |