HABERİ YOK ÜMMÜ’mün
Ayrı düştüm bir tanecik dostumdan,
El olmuşum haberi yok Ümmü’mün. Defalarca gelip geçti üstümden, Yol olmuşum haberi yok Ümmü’mün. Çare yoktur ecel ile ölüme, Ölür isem girmez benim salıma, Gelip konsun has bahçede gülüme, Dal olmuşum haberi yok Ümmü’mün, Aşkı ile yüreğimi yakıttı, Hâlimize el, âlemi bakıttı, Merhametsiz gözyaşımı akıttı, Sel olmuşum haberi yok Ümmü’mün. Ben Ümmü’mün sevdasını çekerim, Aşkı ile yüreğimi yakarım, Boz bulanık seller gibi akarım, Göl olmuşum haberi yok Ümmü’mün. Onun için terk eyledim yurdumu, Ne haldeyim gelip beni gördü mü? Ben Ümmü’me diyemedim derdimi, Lâl olmuşum haberi yok Ümmü’mün. Ona olan hasretim hiç bitmiyor, Ümmü’mün sevdası serden gitmiyor, Ben yanıyom dumanlarım tütmüyor, Kül olmuşum haberi yok Ümmü’mün. Kendi efkârımı okur yazarım, Bazen olur tatlı candan bezerim, Mecnun gibi aşk çölünde gezerim, Del olmuşum haberi yok Ümmü’mün. Salih der ki; sarılmadım beline, Bahçesinde karga konmuş gülüne, Beni Yaradan’ın Ümmü kuluna, Kul olmuşum haberi yok Ümmü’mün. “14.02.1984” * *Ozan*Seveni* * Âşık Salih ARMAĞAN * *Şair*Yazar* * |