M A H Ş E RNedir bu ney sesleri, mahşerİ hatırlatır, Mümkün değil ’ki o,okusam satır,satır, Sorulunca mahşeri günü, olamaz hatır, Tutulursa dilim, bakın o zaman halime. Derinden, gelir şu neyin sesi inleyerek, Sanki haydi diyor, baş ucundaki melek, Sanki, erken reva görmüş ölümü felek, Ruhum, huzur bulmakta o ney sesiylen. Okunur huşu içinde ilahiler vede dualar, Döner aşkına, tennuresiyle semazanlar, Göz yaşları döker, el kaldırıp ağlayanlar, Neyse, sesiyle gök kubbede ağlamakta. Açılır kapıların birer, birer gök kubbede, Girilir semaya günahların ve sevabın ile, Huşu içinde okunurken, selan minarede, Diyebilecek‘ misin bakalım, la ilahe- ille. O gözlerin,kayıp gider, yeni dünyasına, İki damla göz yaşı ile,ıslanıverir yüzlerin, Çünkü dünya kahrı , yüklenmiştir sırtına, Dilin tutulır, ve yavaşça kapanır gözlerin. Ağlayan gözlerim değildi, fakat o ruhun, Ağladıkça erimişti çoktan söner mumun, Oysa gelmiş herkes gibi senin de sonun, İmamla müezzin, hazırlanıp beklemekte. Hisseder gibiyim gelecekolan maşer anı, Ürperirdir içim, günün acı azametinden, Sorunca nerde bıraktın yaşadığın o hanı, İşte korkarım ben mahşeri azametinden. A.Yüksel Şanlıer 25 Haziran 2007-05- |