Kantar`in Topuzu“Bir sınırı ve ayarı olmalı Şu kantarın topuzunun “ Tuh unuttum sunuda yazsam mı Yok bu gün buna dil uzatsam Yarin onda bir kusur bulsam Eh nasılsa okuyorlar Bende şair ve yazarım`ya Anlasınlar canım Cahil değiller elbet Hım biraz inançlara dil uzatayım Biraz zikirlere fikirlere çamur Azcık kavimlere kaşıntı salsam Haa unutmadan birde Mezheplere çomak biraz… Ohh bugünde keyfim yerinde Nasıl olsa ben Ben var ya işte BEN Ben bir şair ve yazarım Okusunlar da cahil kalmasın Zavallıcıklar çağdışı insanlar …………………………………… Bu mudur sairlik bu mudur yazarlık Her kalemi ele aldığında insan Düşünmeden insanları Böylemi yapmalı bumu insan Yok dostlar yok İnsan insan`ı insan görendir İnsan insan`ı insan bilendir Din dil irk ve mezhep ayırmayan Kürt kadar Kürt Türk kadar Türk olandır Alevi kadar Alevi”yi Sünni kadar Sünni”yi sevendir Komünist kadar komünist Sosyalist kadar sosyalist Milliyetçi kadar milliyetçi olabilendir Acıları sevinçleri Birlikle paylaşabilendir Doğuda bir yavrucak karda üşüyor ise Antalya`nin sıcağında tir tir titreyebilendir insan Kuzey doğu da hamile bir kadıncağız`in Kızak ile kasabaya inerken çektiği o acıları Batıda çekebilendir insan Bir maden ocağı göçüğünde Yiten canlar ile birlikte Yitebilendir insan Yıllarca dirsek çürütüp İssizlikten ayakkabı boyayan fidanlar ile Ayakkabı boyayabilendir insan Aldığı asgari ücret ile Çocuklarını okutmaya çalışan kiracı babanın Çektiği acıları çekebilendir insan Her kalemi ele aldığında Yazacak ise alenen fikirlerini Saygı duymadan hiç kimseye Bir karşı kalem çıkar elbet Hoop birader biraz dur demeye Bir ayarı bir sınırı olmalı elbet Kalem denen kantarın Anlatmalı her şeyi amenna Anlatmalı amma velâkin İğneyi kendine çuvaldızı başkasına Gezgin_Sair 20.05.2010 19.42 |
Düşüncelerin asası, bazen keyfin kahyası, bazen de kel alakası, tutunur iki parmak arasına.
Kimi; ne yapsa tutunamaz, kimi; birilerine yaranamaz, kimi; hakikaten yaramaz, kimi; ele avuca sığmaz.
Korkak; silik yazar, zalim; kağıt deler, cahil; tutmayı beceremez, kibar; kendi ucunu incitemez.
Yürekli; sığmaz kağıtlara, satırlara, duyguları yağız at gibi şahlanır. Gerçeklerin üzerine harf harf koşar. Yazdıklarının altına imzasını bastırarak atar.
Söz uçar; yazı kalırmış, söz ağızdan bir kere çıkarmış, mükemmeli yakalama adına, silgiyi kullanmaktan sakınmazmış.