Kanımdı akanAkşam oldu. Ve batmaktaydı güneş yine Çökmüştü gecenin esrarı üzerime. İçimde bir hüzün var Baktım Gittim bir meyhaneye İçtim doldurdum geçmişi de kadehe. Koyduğum zehir de olsa. Yanımdaydı arkadaşım. Arkadaş bade içti, bense içtim zehri, Arkadaş kıza dedi kaldırdı, Ben dedim içelim dirliğe, beraberliğe. İçtik yudum, yudum içkileri hüzünlere sevgiye. İçtikçe döküldü içimden, Döküldü sırlarım birer, birer kadehimden. Saydım geçmişimde ne varsa arkadaşıma hepsini Baktım, Bir kadın yaklaşmakta yarı çıplak Oturdu masamıza İçki dedi getirtti, bir de yanında meze. İçerken tuttu okşadı ellerimi. Ne kadınmış ama. Kadın çağırmadan geldi çöktü masama. Çoktan hazırmış meğer buna. İçkilerin, Boşu gitti dolusu geldi, kondu masama Hiç biteceği yoktu gelenlerin. Loş ışıklar yandı durdu etrafımızda Neşeden çok üzgündüm, Bana içki değil, anıların sarhoşluğu koydu. Gecem sabaha ererken, İçki kokan ortalık, anılarıma doydu. Ve derken geçti nice saatler. Bir baktım çoktan gitmiş arkadaş yanımdan, Bense başım masanın üstünde devrilen bir kadeh gibiydim Onca saatlerden sonra Öyle kalktım öyle ayıktım sabahtan. |
Bana geçmişimin, karanlıkları koydu,
O gece gündüzüne yeniden girerken,
En çok orda masa eski hayata doydu.
eski hayatlar masada artık ama hayat devam ediyor masya konmayacak kadar güzel kaleminiz daim olsun ....saygılar.