Nasıl anlatayım bizim elleri,
Kekik kokar koyakları belleri,
Türkü söyler güzellerin dilleri,
Düğünler edilir bizim ellerde.

Arada kurulur tandırın taşı,
Kaynıyor kazanlar pişiyor aşı,
Yanına kesilir soğanın başı,
Ayranlar içilir bizim ellerde.

İmece yapıyor bak emmi dayı,
Mevsim yaz aylardan haziran ayı,
Yiğitler eline almış orağı,
Ekinler biçilir bizim ellerde.

İstiyorum oraları görmeyi,
Güzeller gözüne çeker sürmeyi,
Kadınlar omuza atmış örmeyi,
Desteler çekilir bizim ellerde.

Odunlar toplanır ateş yakılır,
Üzümler ezilip pekmez yapılır,
Pekmezin için ayva atılır,
Köpükler içilir bizim ellerde.

Her köyün merası korusu vardır,
Atın alı, kırı dorusu vardır,
Her evin çobanı sürüsü vardır,
Davara gidilir bizim ellerde.

Yaz gelince güneş tepeden bakar,
Bakınca insanın beynini yakar,
Pınarlardan sular buz gibi akar,
Soğuk su içilir bizim ellerde.

Seherle birlikte öter keklikler,
Açar çiçeğini kokar kekikler,
Bulgur kaynatılır, yenir hedikler,
Kavurga yapılır bizim ellerde.

Yeşil fasulyeyi yemesen olmaz,
İçine domates ezmesen olmaz,
Gidip bu elleri gezmesen olmaz,
Bostana gidilir bizim ellerde.

Karacaoğlan diyarıdır buralar,
Dadaloğlu yüreğimi yaralar,
Muhabbet doludur bizim oralar,
Ateşler yakılır bizim ellerde

Yakup KARACA’ yım hemi de Türk’üm,
Severim vatanı bu benim ülküm,
İzinde gideriz biz Atatürk’ün,
Askere gidilir bizim ellerde.


24.03.2010
Yakup KARACA