sensizliği ancak ben bilirim.
Yolun uzun ağlasam da duymazsın sesimi
umudumun türküsünü yaktım da geldim yoluna elimde kır çiçeleri olsun isterdim gülümsediğinde yüzünü renklendiren gülüşüne benzer uzayın ve teknolojinin çocukları olsun isterdim hayallerimiz ve çiğ kokan yapraklar altında bir ömür belki de Bir sabah öylesine düştüğünde yollara arzularının değil de eksilmişliğinin peşinden hızla atarken adımlarını yüzünü güneşe dönmüş çocuklar görseydin eğer biliyorum yolun sonsuzluk olmayacaktı dağın yamacında bir filize rastlasaydın ve ağıtlar değil de türkülerle bezenseydi yolun bir gün zılgıt sesleriyle giyecektin gelinliğini yolunda bereket testileri kırılacak halaylarla kesilecekti Her gün ezan sesine kardeş tarlalarında memleketimin orak sallamaktan yorulmuş ellerinde kınalar zemheriden nasır tutmuş ellerinde kınalar başak sarısı değil belki saçların ama üzüm karası gözlerinde görseydim parlayan yıldızları biliyorum... Biliyorum şimdi kucağında aydınlık yüzüyle geleceğine ninniler söyleyecek süt dolu memenden özgürlük emzirecektin. Kaşığı bol ama aşı eksik damında yoksulluktan değil de yokolmaya yüz tutmuşluktan, yokluktan mı desem varlığa el değememişlikten mi pazara giderken yüklediğin eşeğini can pazarında kaybetmeseydin eğer hamurunu yoğurduğun sıcaktan tenini kararttığın taze ekmeğinden bir parça sen de yiyebilseydin belki her gece yatağa uzandığımda tenine değecekti tenim ve ben sensiz geçen bi hayatın eksik yanı olmayacaktım. Seni yeni doğan günde bir sabah öylesine çıktığın bir yola şehit vermeyecektim biliyorum... Neden diye sorma sensizliği ancak ben bilirim. Mustafa Hebip |
bir sabah öylesine çıktığın bir yola
şehit vermeyecektim
biliyorum...
Neden diye sorma
sensizliği ancak ben bilirim.
..................AYRILIK NE NEDENLE OLURSA OLSUN ZOR AMA ÖLÜM OLMASIN...Tebrikler..ESRA