Gün mehtabın sine hicranın deminde!Her şafak vakti gözlerim aranır Gün içinde halime neler nakşetmişse bir bir sıralanır Afakım daralır, merakım kamçılanır, hesabım yeniden bir kez daha aralanır Ne çıkarsa, idrakim tavsa, maksat ömrü anlamlandırmaksa, aşk kalbin umuduyla Ne kazalar devri âlem yapıyor Canlar nefeslerini bırakıyor, mal haraplaşıyor kalıyor Seyreden her kim varsa, ibret almak muratsa, canhıraş içinde sancıyı yaşıyor Geriye ne kalmışsa, düşünmek aklın karıysa, nitelik bilincin arıysa heves kaçıyor Vasıl olmak için eşiğe kanmak Hasır olmak için tevazuu solumak ve ecirle buluşmak Her salada, musalla taşındaki yatana, taziye için nefes alana bakınca umutla Yalan denen meret çıkıyor karşına, her ne kadar idrakine kanarak yaşamasan da O mühleti hakkıyla anlamayınca Tevdi edilen her ne kutsiyet farkıyla kalbi kuşatmayınca Kabirde dahi asvata meşruluğu ilzam olunca, sinemi burkan hicran yanımda Hüzün her iklimin ve dahi halin idrakine manayı sokmayınca, ölüm dahi şamata Ne kadar feryat edeni görüyorsa O an ve içinde bulunduğu nizamın mülahazasıyla başka Hani kalbi kuşatan varlık saltanatı vakıa olunca, dil ne kadar yeise kansa da Unutma, akıl idrakin için, irade vuslata tabi olmak için fevkalade bir kutsi seçim Ne düğünler görmüştü bu âlem Lakin aşk halin demi olmayınca bilmem ki nasıl bir erdem Kan akar, can kanar, nar yakar, mizan ise ne mukadder ve ibretli bir nazar Nasıl gidersen, neyi hedeflersen, tercihinde hakikatle nefeslenirsen, aşkta kokar Mustafa CİLASUN |
çok anlamlıydı...
mısralar dile gelmiş...
yürek çağlamış...
güzellik nakış nakış işlenmiş...
selamlar...
Not:
Yazılar bölümünde yayınaldığım HACI MAKBERÎ ÜSTAT isimli yazıma bakarsanız beğeneceksiniz...