AYRILIĞIN GÜNCESİ
Bugün pazartesi,
Yokluğunun milat tarihi, Ayrılık günlüğüne yazıyorum seni, Birinci gününden acıtmaya başladı Ayrılığın hazin sessizliği.... Bugün salı, Dışarı çıkmak istemiyorum, Üstüme geliyor akasya sokağı, Sanki yıkılıyor evler üstume, korkuyorum, Daha ikinci gününden ayrılığın, Ağlama nöbetleri geçiriyorum.... Bugün çarşamba, Alışmaya başlıyorum galiba, Sensizliğe değil ama yanlızlığıa, Hala sahiplenemedim yatağımı, Sağ tarafına yatıyorum hala, Solunda sen olmasanda... Bugün perşembe, Titremeyle geliyor adın dilime, Duvarlar, duvarlar geliyor üztüme, Kaybedeceğim sanırım aklımı, Şaşırıyorum kendime, ne bu işkence, Sesler....sesler geliyor... Kim, Kim o? Senmisin, değilmiş anladım gelmedin yine, Bugün cuma, Takvimde ne kadar ağırmış, Gecede bitmek bilmedi, Üzerime giydiğim ayrılığın gömleği, Bugün cumaya gitmeli, Sığınmalı Allaha, Unuttur diye yakarmalı cuma günü hatrına.. Bugün Cumartesi, Kitaplara sığındım bugün yaramda hafifledi, Sanırım kabuk bağladı kanayan yaram sinemdeki, Pazara bişeyim kalmaz, Ahmet’ te hatırlatmasa bari.... Bugün pazar, Kendimi attım sokağa.. Koşarak geçtim akasya sokağını, Attım kendimi sahile, Ahmet gelecek şimdi, Gider iki çay içeriz, belki tavla atarız, Geliyor işte, Ama...ama kim yanındaki? |