Mazi Ve Ati...Mazi Ve Ati... Ayrıntısında hasret saklıdır bir çok gecenin. Düşlerin orta yerinde hayat bulur umut, Tükenişlere inat bir yürek filizlenir şuracıkta... Gel gör ki, avuçlarına alıp bilinmezlere gidersin Mazilerse bırakmaz peşini fark ettirmeden, Gecenin koynuna gizlenir umut bir militan gibi, Yürek Mezopotamya’dan yana vurup durur Düşlerse, uzak diyarlar arzular, çaresiz ve de kimsesiz. Yeni bir yaşam mı, yeni bir sevda mı? Yoksa yepyeni bir sokak mı aslolan Mazi dehlizinde kalır bazen yürek, Çırpınır: “Yarınlar, yarınlar, yarınlar...” diye. Oysa, mazi ve ati çelişkisindedir yaşam, Bugüne aldırmadan öylesine..... Ve bir paradokstur aşk, Bir paranoyadır dünlerle yarınlar. Ve deminde olan bir tek ŞİİRDİR çoğu kez, Kaygısızca yakamozları bırakıp giden mehtap gibi. Sigaranın dumanında dağılıverir hayaller, Zamanın anlamını yitirdiği anlar beliriverir, Kasvetli bir gecenin zifirisine sığınır yürek. Korkunç bir sabırla bilenip şafağı beklerken Sözcüklerin acımasızlığında sakinleşir özlemler... Sol yanında bir hançerdir yaşadıkların, Kelepçelenmiştir düşler, müebbet yatar umut... Düş mü gerçek mi yolculuklar, belli değil Bir yağmur tanesine sığdırılır hüzünler hoyratça, Serabımsı yanılgılar bırakmaz peşini, Güzü bahara tercih edersin gözünü kırpmadan, Esintilerin uğultusu şarkı olur kulaklarında Dalgaların hışmına uğrar özlemlerin.... Ve gece, şafağı bağrına basar karanlığa inat Yıldızlarsa, çaresiz kaybolur güneşin gölgesinde Gece bitmiştir, günse sonun başlangıcındadır akşamdan habersiz (Tıpkı) ben gibi.... Alıp başını düşüverirsin yollara, sonunu bilmeden Kendin bile inanmazsın gidişine, Bir tek gidişin farkındadır elvedaların... Dündar Sansur |