Aşk nedir bilirmisin Heval?
Aşk, delice esen bir rüzgardır,
Aşığın yüreğinde.
Seveni bir yaprak misali,
Savurur sağa, sola.
Bazen gül’e, lale’ye kondurur,
Bazen vurur kayalara.
İşte Şirin’i yakan,
Ferhat’a dağları deldiren,
Bu aşktır, bu sevdadır.

Aşk, kavuran güneştir,
Issız, susuz sahralarda yakalar aşığı.
Ve divaneye çevirir…
Oysa aşık ne sahrada olduğunu bilir,
Ne de susuz kaldığını.
O’nun bildiği tek şey sevgili’nin adı,
Ve sevgiliye bitmez, tükenmez
Kavuşma heyecanı.
İşte Mecnun’u deli eden,
Memo ve Zine’yi dağlara düşüren,
Bu aşktır, bu sevdadır.

Aşk, bir ateştir,
Yakar aşığın yüreğini.
O zaman yürek, sadece bir et parçası
Olmadığını anlar.
O zaman yürek, aşkı, sevdayı, acıyı, kederi,
Ve kendisini yaratanı bilir.
O zaman deli taylar gibi şahlanır semaya.
Sesi inletir yer, gök, deniz, dağları…
Çünkü yanan yürek ses verir,
Ses veren yürek heves verir.
İşte Kerem ile Aslı’yı yakan,
Bu aşktır, bu sevdadır.

Aşk, bir haykırıştır,
Volkanik dağlar gibi, yürekteki ateşi
Atar dışarı aşığın çığlığı…
Dengbej Şakıro’nun Kars, Erzurum, Ağrı
Dağlarında yankılanan “ Weydıl, dılo weydıl”
Haykırışı…
Evdalê Zeynıkê’nın “ Helina kuling’a”
Turnalara seslenişi…
Şex Ahmedé Xani’nin yüreğinin ateşi
Bu aşktır, bu sevdadır.

Aşk, teslimiyettir,
Sorgusuz, sualsiz.
İbrahim’in, Yunus’un, İsa’nın,
Ve Muhammed Mustafa’nın aşkı gibi.
İşte İbrahim’i ateşe, Yunus’u deniz’e
İsa’yı semaya, Muhammed Mustafa’yı
Mirac’a çıkaran,
Bu aşktır, bu sevdadır.
Zekeriyya’yı ağaç ta biçtiren,
Eyyüb’e sabrı öğreten,
Yakup’un gözlerini alan,
İşte bu aşktır, bu sevdadır.
Meryem’e babasız oğul,
Amine’ye müjde,
Asiye’ye firavun sarayında iman,
Hatice’ye, Ayşe’ye, Fatma’ya
Sadakati öğreten,
İşte bu aşktır, bu sevdadır.

Aşk, mücadeledir,
Zalim ve diktatörlere karşı.
Hz. Muhammed’in Mekke müşrikleriyle
Olan mücadelesi gibi.
Bilal’i kızgın ateşte kavuran,
Hamza’yı Uhut’ta şehit ettiren,
Cafer’i kolsuz bırakan,
Hüseyin’i Kerbela’da başsız bırakan,
İşte bu aşktır, bu sevdadır.

Aşk, bir şiirdir,
Şiir, mutlak İlahı aramaktır.
Yunus’a şiirleri söyleten,
Mevlana’ya Mesnevi’yi, Süleyman’ a Mevlidi,
Akif’e Safahat’ı, Necip Fazıl’a Çile’yi,
Dante ve Cahit Sıtkı’ya “ Otuz beş yaş’ı”
Erdinç Hoca’ya aşk’ı yazdıran,
Bu aşktır, bu sevdadır.
İşte heval! Aşk budur, sevda budur,
Aşk, yürek bir “Hû” dur.

Erdinç TİP