GAYR-I TÜKENDİM
gah yalnızlık sorguladı beni..
gah yalnızlık agırladı, özlediğimi anladım martı kuşlarını.. ve terketmek zamanıdır sevinci.. belki sen bilmedin.. ...ama ben gayrı tükendim... keskin bir ölüm vuruşu bu.. içinde binlerce gereksizlik dolu.. yol üstündeki gazete parçaları gibi dağıldım, belki sen okumadın beni.. ...ama ben gayrı tükendim... kırık eski dökük bir pencereyim.. ne mahkumum ne özgür.. ne sendeyim ne bende.. iki arada bir yerde.. susarken konuşmak gibi.. sen hiç kelimem olmadın ...ama ben gayrı tükendim... şimdi seni bana sorsalar.. bir çalı derim o, bir kibrit kutusu.. bilmem o neki.. o yol üstünde bir taş.. ben yarılmış bir baş.. o üstünde tepindiğim yatağım, o kalitesiz.. o keşmekeş.. ben telsiz bir saz.. ...dokunma kardeş..gayrı tükendim bir mumluk gece ışığı.. güneş ne ala bir renk.. bir tadımlık.. ay çöreği.. kavun mu ? karpuz mu ? keleği.. tenine dokundum.. üstünde yoruldum.. aldım acımı gece sabah.. gittim geldim, konya altı saat.. damladı terim, tepelerine ikizinin .. aman kimse bilmesin.. ... iliğim kurudu gayrı tükendim.. izi var kapımda.. aklımda.. karnımda.. aşımda.. bakma sen böyle yaşadığıma.. bakıpta yaşamak sanma.. kanma bu adama.. kanma yaptıklarıma.. ...şimdi o yok ya.. adsız sürgünlerdeyim... yalan kadar gerçeğim, ...ama ben gayrı tükendim... |
yorumlarınız için tşkler..