107
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
4039
Okunma
Amacım; Geçmişimizle köprü kurabilmek...
Canrüba: Gönül alan dilber
Bevk : Düşmanlık
Bigâne: İlgisiz
Cebr-i mâfat: Kaybedilen bir şeyin yerine başka bir şey bularak, onunla avunma.
Nisyan: Unutmak
Derd-i dil: Gönül derdi
Riyaz-i cinan: cennet gibi bir belde
Şemşir-i zulm: Zulüm kılıcı.
Dil- hun: Kalbi yaralı, yüreği kanlı
Suziş-i nihan: İçin için yanma. Gizli yanma.
Mahçehre- Mâhçihre: Ay yüzlü
Nevcivan: Genç, delikanlı.
Bâkî: Ağlayan.
Taht-ı Şahan: Şahlar tahtı
Bâki: Sonsuz
Hakî: Anlatan. Hikâye eden.
Abad: Mâmur, şen.
ateş-i bahar: Lale, Kırmızı renkli gül.
Ukba-i Ferda: Gelecek olan âhiret. Yarınki devir.
Sinan: Mızrak, süngü. Hz. Hüseyin’i şehit eden katil
Ey canrüba nedir derdin bevkinden midir isyanın?
Bigâne kaldın gönlüme, candan âlâ can mı gördün?
Cebr-i mâfatından mıdır, zevkinden midir nisyanın?
Derd-i dili mahveyleyen riyaz-i cinan mı gördün?
Şemşir-i zulmün kalbimi dil- hun etti öldürmedi,
Cihan-ı harbe mi çıktın gürzün beni yıldırmadı?
Ağır imiş yâre-i aşk hiçbir maşuk güldürmedi,
Sevenlerine yar olmuş âlemde cihan mı gördün?
Suziş-i nihan gönlümün derdini sevsen bilirdin,
Can olsaydı derde canın, yollara düşer gelirdin,
Beni düşürdüğün derde sen düştüğün gün ölürdün,
Züleyhayı mesteyleyen Yusuf-u Kenan mı gördün?
Ey mahçihrem soldu güller, bülbüller sustu, ötmüyor,
Del eyledi sevdan beni bir türlü serden gitmiyor,
Kaç gönülden derman geldi enkaz-ı derdim bitmiyor,
Seni benden alıkoyan şan mı nevcivan mı gördün?
Sanma böyle gider devran gün ola ki güler bâkî,
Çöker sultanın üstüne taht-ı şahan kalmaz bâki,
“Âşık cefayı çekermiş maşuk sefada” der hakî,
Zulüm ile abad olan ehl-i dünya han mı gördün?
Sen ateş-i baharımdın Ümit’e hicran mı seza?
Aşk gülüyle kül eyledin, yetsin artık bunca eza,
Hesap ukba-i ferdada veremeyen çeksin ceza,
Kerbelada canlar yakan hain bir sinan mı gördün?
Ankara - 20.03.2010
Ümit Zeki SOYUDURU
Şiirime yorumuyla güç veren sevgili Sevinç İNAL hanımefendiye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
5.0
100% (56)