Dün gece öldürdüm seni...
Ve sana son şiirimdir...
Sonun bu acı başlangıcında. Son gecenin son sabahında yazılmış, Dilek kuyusuna atılan bozuk para gibi. Üzerinde tarihi değiştiren bir adamın resmi... Son sözlerim değildir belki ama; Son dizelerdir haberinin olacağı.. Dün gece öldürdüm seni Saat 4 Uzun soluksuz atılan çığlıklar arasında Kayboldu benliğin benliğimden Gecenin kör vaktinde Arabanın altında ezilen körpe bir fahişe gibi; Acı çekerek Dar ağacında asılan bir halk kahramanı gibi, acı çektirerek öldürdüm seni.. Konuşmadın benimle Yeni doğan bir ceylanın annesine baktığı gibi masum baktın yüzüme Dün gece öldürdüm seni Saat 4 Gözünden bir damla bile yaş akmadı.. Son defa; Nil gibi ağladım senin için Kurak bedenlerimize düştü gözyaşımın her damlası Kan ile karıştı ruhumuzda Dün gece öldürdüm seni Saat 4 ... Etrafa bulaşan kanları temizlemedim Son sigaramı yaktım bedeninin ateşiyle Oturdum baş ucunda Ölü yüzünde bir Gamze Anlatmak istediğim Anlatamadığım her şeyi anlattım bir bir Pür dikkat dinledin beni Hiç konuşmadın Sonra sordum sence ne yapmalıyım diye Cevap vermedin Dudaklarından öptüm seni Buz gibi bedenin her zamanki gibi Dün gece öldürdüm seni Saat 4 Her şeyden vazgeçtim dün gece Vakti geldi dedim Durmanın anlamı yok... Sigaramın dibine gelmeden Son bir kadeh şarap içtim seninle ilk Dün gece öldürdüm seni Saat 4... Hoşcakal Sevgilim... |
oysa öyle kolay değil buz gibi karşına her çıktığında sımsıcak tutmak bir aşkı.
sevdalar ölmüyor işte seven de sevilen de ölüyor ama sevdalar hep diri, bazen kilometrelerce içimizde, bazen gözümüzün ucunda ama hep diri....
yüreğinize sağlık....