Ey sevgili Yarab!
Gün görüp de menzil murad almayacak mıyım?
İnsanlık nehirlerinin, berrak sularına dalmayacak mıyım?
Sevdiklerimle, Muhammed-i gül bahçelerinde dolaşmayacak mıyım?
Göründüğü gibi olmayanların şerrinden emin olmayacak mıyım?

Ey sevgili Yarab!
Namuslu ve şerefliler ne zaman, hor ve hakir görül meyecek?
Babayiğitler,ne zaman er meydanında mertlik naraları atacak?
Şeytan zihniyetliler, ne zaman pınarların başından defolacak?
Yetim ve öksüzlerin başları ne zaman sevgiyle sıvazlanacak?

Ey sevgili Yarab!
İşler ne zaman ehillerine verilecek ve amirler adaletli olacak?
Gönüller,ne zaman Allah’a ve onun Resul’üne olan aşk ile dolacak?
Kuran-ı Kerim ne zaman biz insanların hayat nizamı olacak?
Zalim oğlu zalimler ne zaman Kehhar esman ile kahrolacak ?

Ey sevgili Yarab!
Dul ve yetimler ne zaman mutlu olup yüzleri gülecek?
Körelmiş bıçaklar, ne zaman sevgiyle, muhabbetle bilenecek?
Yüreği taşlaşmış insanların gönül tarlaları, ne zaman aşk ile bellenecek?
Rahmet ve mağfiretin hatrına, huşu ile ne zaman secdeye gidilecek?

Ey sevgili Yarab!
İnsanlar ne zaman güzel görüp, güzel düşünecek ve hayatından lezzet alacak?
Bulandırılmış coşkun akan sular, ne zaman, berrak akacak?
Sevgin ve aşkın,ne zaman, işin kolayına kaçmadan yürekleri yakacak?
İnsanlar, ne zaman nurunla nurlanıp, biribirine muhabbetle bakacak?

Ey sevgili Yarab!
Husumetler, kin ve nefretler, ne zaman muhabbetle yer değiştirecek ?
Gönül bahçelerinde, yedi veren Muhammed-i güller ne zaman yeşerecek?
Rahmani yollarda, yolcu olup da ne zaman gereken zekatlar verilecek?
Aşkın uğruna, yalçın kayalar ne zaman delinip gönüllere girilecek?
16-17/Mart/2010