YETER
YETER
Felek mi yazdı bu kısır döngüyü, Yüzüme bu kadar baktığın yeter, Vuslatı beklerken çakma süngüyü, Yüreğimi bunca yaktığın yeter. Sensiz geçen ömrün her günü kara, Feryadım yayılır dört bir diyara, Bil ki kapanmadı açtığın yara, Özleminle yakıp yıktığın yeter. Susuz kalan çiçek kurudu soldu, Şu kısacık ömür çileyle doldu, “Dönerim.” dediğin ne kadar oldu? Ruhumun bendini sıktığın yeter. Özlerken yüzünde çatılan kaşı Anılar çağlatır gözümden yaşı, Düzledin dağları, un ettin taşı, Deli çaylar gibi aktığın yeter. Göğsüne yaslanıp, uyursam eğer, Koklasam tenini dünyaya değer, Bir nefes, bir umut cana eşdeğer, Göğünen gönlümde koktuğun yeter. Efsane kahrından solacak bir gün, Kar tanelerinde kalacak bir gün, Azrail bu canı alacak bir gün, Ölmeden toprağa soktuğun yeter. SABİHA SERİN |