Sine-i melalim hicranı aşkla yaşar!Artık bilesin nefesin kokan hüznünü Sineyi dağlayan o hazin hasretin kor ettiği yüreğimi Vurgunu yaşayan hali fakirliğimi, mütemadiyen suskun dilimi Gözlerimin uykuya çektiği hazin özlemi, nasıl itiraf edeyim ve aşkı yâd edeyim Çektiğim çilenin hikmeti bağlıyor Lakin ruhum merakın ulviyetinde sancılar yaşatıyor Düşlerimden çıkmayan hesap acıyla kuşatıyor, gönlüm ağlıyor Ne söylesem, nereye yönelsem sabır devranı karşıma çıkıyor ve aşkı söyletiyor Dem aldığım içsellik ufkumu açıyor Hasretini çektiğim kalbi inşirah sineme sürur veriyor Umut her haliyle kalbime bahşedilen filizle ulviyeti söyletiyor Gün göçüyor, yıllar dürülüyor, asır mazi için mizana muhtaçlığını itiraf ediyor Ne yazsam, hali sefilliğimi ansam Gönül yelpazemle ummana uzanarak aşkı meramımı akıtsam Dalgaların bıçkınlığını ve yüreğin sancısını sabır sayfasına yazsam Arifin sezgisiyle, nisanın engin naifliğinde, kalbin her sesini anlayana okutsam Dile gelen, tefekkürle yâd edileni Elemin ruhuma aşina eğlediği çileyi serhat misali gönle akıtsam Durmadan yazsam, mısraların diliyle aşka yaban olmaktan çıksam Hali efkârımı dostlar meclisinde ve edebin letafetinde fakirliğimle öyle sunsam Ne kadar garipliğim varsa akıtsam Yalnızlığın serencamında yârin yaşattığı suhuletli hasreti ansam Aşkın esenliğinde, ruhumu bekleyen geleceğinde, feyzin iksirini tatsam Ne arkama baksam ve nede boyun büküklüğü yaşasam, kalbimi sahibine açsam Umudun kanatlarında aşka konsam Lal olan melalimi şakıyarak âlemi cana duyurup süruru yaşasam Çığlığımla hakikatin sayfalarını sinerek okusam, ibretin ulviyetine kansam İşte o vakit ömür defterimi kapatıp, gönüllerin niyazında aşkı hakkıyla duysam Mustafa CİLASUN |