CAN GONÜL
[Meltem rüzgarlarında savrulan,
siyah saçlarından tanıdım seni. Ellerinde güneşe hasret bir tutam ümit çiçeği , saklanıyordu. Hadi dedim zaman, hadi,bir lâhza dur,yürüme yeter. Mutluluk gelmiş dayanmışken, yüreğimin kapısına, son bir şans daha ver. Erguvanlar bahara küsmeden kardelenler üşümeden yetişmeliyim laleler diyarına. Tükenmeden henüz tüm hayallerim, varmalıyım aşkın deminde tüten o haz yağmurlarına. Ayrılığın adını unutmuş kuşlar kadar vâkur, Ve hasreti kayalara vura vura öldüren, ,hırçın bir dalga misali. Adımlarımda saklanan adının her hecesine, kazılsada ateşten bin çukur. Rüyalarda değil artık. işte karşımda asırlardır ıssız bedenime , aradığım huzur. Yollar uzak olsada sevdama. yıllar yasak koyamaz asla sana. Onca yıl yaşadımda ne oldu sanki,kader merhem mi oldu , bir nefes kadar yaralarıma. Lâl olan dilim midir yoksa, dile yâr olan bir selamlık karanlık gölge midir,yazılan mısralara. Dudaklarımın tuzunda yaşayan , son ümit kırıntısıdır, şimdi vuslat aşk..ki.. Aynı cehennemde yaşamak kadar güzeldir seninle. yaşam,ölüm koksada zaman. Şölen var eyyy gönül uyan kalk,bağında şenlik var bak halay çekiyor yine hayat. Canda can olmayınca,neylesin can, canansız canı, candır canın yoldaşı. Aynalara inanmam artık onlar kördür,göremezler başımdaki tacı. Nazlı yâr için ölmezse eğer bu beden ,haram ederim damarlarıma her damla kanı.. |