Ve Şimdi Sustu Şiir!
Sır oldu,
Düş oldu yazdıklarım. Ve işte sustu şiir. Gece noktalı döşeğine uzandı, Daha bir iştahlı çiseliyor yağmur. Küçük bir kız çocuğu sınıfta kaldı, İşte tam o an sustu şiir… Bir daha konuşmadı! // // Ne muallimdim ne de talebe! Henüz kundaktaydı yüreğim, Ökçelerini ezemedik hayatın, Ezemedik ve bitti. Anamın ak sütü kadar helaldin oysa ki! Riyakar davrandı şair, Tanrısızdı taptığı tüm dinler. Ayrılığa kibrit çakmaktan, Küle dönmüştü şeytansı tüyler…. Artık şiir sustu… Ve nitekim şeytan bile sevinecek bu ayrılığa! // // Aşk idam edildi, Sansürlendi tüm karanfil bahçeleri! Eksildi insan kalabalıkları, Gönül mezbahalarında yalnızlık kaldı! Yaftalanmış kalbimle bir nefes uzakta, Gıdım gıdım eksilirim artık… Söküle söküle tekirin ipliğinde, Biterim belki de! Bu vedaya yalnızlık bile ağladı, Ve o an sustu şiir… O an yüreksiz bellendi şair! // // Düş(e)medim… Utangaç sularda yüzdüm, Bedenimde sur boruları üflendi, Kıyametler koptu dün gece! Bu sensiz ilk gün, ilk gece… Feriştahı gelip ayırmadı ki bizi, Beynimizle teslim olduk kadere. Susup yemeli miydik ilk saçmayı yüreğimize? Belki de kızgın plastik misali, Eriyip karışmalıydık toprağın dibine..! Kimseleri duymadı şair, Ve işte o an sustu şiir… // // Haciz koydu gönlüme bu ateş, Bir elma şekeri misali, Yaladı yuttu serseriliğimi. En aşağılık fantezilerim bile artık dipsiz kuyu, Kuracak hayal kalmadı ki konuşsun dili! Yamansa da tekrar giyilmez bu hüzünler, Yerle yeksan oldu bize ait tüm fiiller! Güneş ısıtmayı yeğlese de, Bulutlar çoktan başlamıştır ağlamaya. Sap olacağı baltanın hayaliyle, Arz eder hazretleri… Doruğa ulaşır şairin kederi. Ve o an okutulmaz şiirler. // // (ç)alıyorum hayatını kısa bir süre, (ç)alıyorum demişti kadının biri. İhtar verdi yaşanmışlıklar günüme, Ah o dinlemeyen! Dinlemeyen deli divane şimdi! Limanımın dibine demirledi sandalı, Kürekleri söylüyordu ne çok sevdiğini. Anarşi kokardı dilimde ki türküler, Bir ağızdan söylemiştik çok zamanlar. Hece ölçüsüne yaranamadı şair, Ve oturamadan karanlığın kucağına, İşte o an sustu şiir..! // // Kalfaydım zamanın işlediği demirde, Hiç martı konmamıştı kırıntı ekmeğime. Evvelin içinde değil ki düşümüz, Saklanır mı bu devirde muskaya sarılı bir resim.? Bırakmışken tüm serseriliğimi, Yaş dökmeyeceğin duvarlara yazsam adını… Kaç kıdem yükseliriz aşkta? Çeyizini sermeden gelin gidiyor şiir, Artık vuslat bile yalnızlık kokuyor… Dur dese de şair, Yelkovan zıpır dönüyor inadına. Ve sonunda susuyor şiir! // // Yırtık bir sevda bu! Sınır bozgunu, kükremesi an meselesi… Taşların ezdiği diz kapakları gibi, Alaturka fitilli lambalar kadar eski… Beyaz düşlerle arınmadan erosun koynunda, Nasıl alabilirim ki seni koynuma? Azarlıyor kendini şiir, Bir çocuk misali susmalı şair! Eylülde bavullanır yalnızlıklar, Oysa vakit tamam! Artık gitmeli şair… En masum mısrasında susmalı bu şiir… ‘’kıraatına göre dillendiremedim kudretini diyor şair… Ve sonunda şiir’’ Kmlfrk |