Koca NarimeAyağında cırrığı, sırtında mor fistanı, Kurumuş yaprak yaprak bahçesinde bostanı, Yazmaya kalem yetmez pek içlidir destanı, Ömrünü ak kâğıda çizdin Koca Narime. Yürürsün bir meçhule yavaş yavaş aheste, Bir hüzzam makamında söylenecek bu beste, Tarihi yudumlarsın aldığın her nefeste, Geçmişi karış karış, gezdin Koca Narime. Hani o çocukların, hepsi ayrı diyarda, Ne ayağın ne elin kalmaz eski ayarda, Mezarda tek başına yatar şimdi o Yar da, Şu yaşamın derdinden bezdin koca Narime. Nedense üç adımda dönüp geriye bakar, Maziyi her anışta gözlerinden yaş döker, Lime lime geçmişi yetmiş yerinden diker, Ağaran saçlarını çözdün Koca Narime. Yalnızlık hakka mahsus bil ki değilsin yalnız, Arkadaş olsun sana gökteki ay ve yıldız, Kalbine doğsun iman dilerim yaldız yaldız, Derdini ince ipe dizdin Koca Narime. Narime deyip geçmem benim ana yarımdır, Her anışta ismini benim ahu zarımdır, Beni kendimde tutan en ince ayarımdır, Tarihin ezberini bozdun koca Narime. 27.02.2010. Kütahya |