...TEMİZ VE KİRLİ.............Tezatlardır: Bir anda Yolları, ovaya, dağa ve çayıra çeviren Akan o deli kanda Kızı anadan ayıran Sütü yoğurda, kıl çeker gibi yağa Ayrana dağıtan Bam telini bas bas bağırtan Yüzümüzü ağartanda Batıranda. Bir anda Dağın o kır çiçeğini düşündüm Yanmışlık da kalbim duranda Ter temiz, hürriyet saflığında. Yürekleri, özlemleri, ruhuyla hoplatan Ayağına kadar, delice bir özle koşulan Sevinç ve mutluluğu, dorukta doğurtan. Başa, göğüslere, sevgili kulaklarına takılan Uğrunda, dağların böğründe delikler açılan Gül olup gönül’e saçılan. Tezat bu ya: Karıştırır, uyuşturarak o beyni Kırar kolu kanadı, çektirir ellerini Kökünden kazır, parçalar yürekleri Hoplatır içi dışı, yıkar direkleri. Doğurur özlemleri. Süslü püslü, şımarık çiçeklerde o an Aklıma gelip de, çivi gibi çakılıverdi. Renkli vazolarda, görkemle kof şişirilen Süslü, aşk jelâtinlerine kıvırtılıp sarılan Debdebe ve şamataya boğdurulan Anlık gösterim ve kullanımın ardından Kurutulup çöpe, ayakaltlarına atılan Yüzüne bir kez daha da bakılamayan Horlanılarak yakılıp, hoyratça yıkılan İşte bu çiçeklerdi. Biri temizlik, saflık amblemi Ya diğeri? Yitik başı sonu ebedi ve ezeli Şiş balondu o ellenen, bir zavallılık örneği Temiz ve kirli Tezattır işte, aslında başı da sonu da belli Biri, dağların ve gönüllerin, tek kraliçesi Diğeri, ihtişamla yoğrulan, koca bir pisliktir hediye Tezatlar işte, Yaşananlar o anda, şandır şöhrettir meselesi. Nefsinin eseri: Bir anda nefsine kanmayıp yenebileni Güldürür Ve anında nefsine aldanıp yenileni Öldürür Birine pahlar biçilemez, Hiç mi hiçte bulunup da ölçülemez Hayatlar adanır adına, vazgeçilemez. Diğerinden iğrenilir, yanından bile geçilemez. Biri olur güzelliklerde kalbe , gönüller kraliçesi. O biri kir içinde, pislikte biter o anda son nefesi... (17.03.2010)AZAP... |
Yolları, ovaya, dağa ve çayıra çeviren
Akan o deli kanda
Kızı anadan ayıran
Sütü yoğurda, kıl çeker gibi yağa
Ayrana dağıtan
Bam telini bas bas bağırtan
Yüzümüzü ağartanda
Batıranda.
Bir anda
Dağın o kır çiçeğini düşündüm
Yanmışlık da kalbim duranda
Ter temiz, hürriyet saflığında.
Yürekleri, özlemleri, ruhuyla hoplatan
Ayağına kadar, delice bir özle koşulan
Sevinç ve mutluluğu, dorukta doğurtan.
Başa, göğüslere, sevgili kulaklarına takılan
Uğrunda, dağların böğründe delikler açılan
Gül olup gönül’e saçılan.
Tezat bu ya:
Karıştırır, uyuşturarak o beyni
Kırar kolu kanadı, çektirir ellerini
Kökünden kazır, parçalar yürekleri
Hoplatır içi dışı, yıkar direkleri.
Doğurur özlemleri.
Süslü püslü, şımarık çiçeklerde o an
Aklıma gelip de, çivi gibi çakılıverdi.
Renkli vazolarda, görkemle kof şişirilen
Süslü, aşk jelâtinlerine kıvırtılıp sarılan
Debdebe ve şamataya boğdurulan
Anlık gösterim ve kullanımın ardından
Kurutulup çöpe, ayakaltlarına atılan
Yüzüne bir kez daha da bakılamayan
Horlanılarak yakılıp, hoyratça yıkılan
İşte bu çiçeklerdi.
Biri temizlik, saflık amblemi
Ya diğeri?
Yitik başı sonu ebedi ve ezeli
Şiş balondu o ellenen, bir zavallılık örneği
Temiz ve kirli
Tezattır işte, aslında başı da sonu da belli
Biri, dağların ve gönüllerin, tek kraliçesi
Diğeri, ihtişamla yoğrulan, koca bir pisliktir hediye
Tezatlar işte,
Yaşananlar o anda, şandır şöhrettir meselesi.
Nefsinin eseri:
Bir anda nefsine kanmayıp yenebileni
Güldürür
Ve anında nefsine aldanıp yenileni
Öldürür
Birine pahlar biçilemez,
Hiç mi hiçte bulunup da ölçülemez
Hayatlar adanır adına, vazgeçilemez.
Diğerinden iğrenilir, yanından bile geçilemez.
Biri olur güzelliklerde kalbe , gönüller kraliçesi.
O biri kir içinde, pislikte biter o anda son nefesi...
akıcı ve anlamlı güzel şiirinizi oldukça enfes fon resmini tebrik ediyorum.güzeldi efendim.