DİYE
Surların üstünden, dicleye baktım
Daha önce kimler, dolandı diye. Karanlık yerine, bir çıra yaktım Yürürken önümüz, ışısın diye. Elim şakağımda, hayale daldım Su üstü izleri, görürüm diye. Taş ile gönülde, sohbete kaldım Birlikte bir olur, kalırız diye. Gelip gidenlere, kalanı sordum Geçmişi onlarla, yazarız diye. Bedenden bedene, sığmayan ordum Gonca gül dalında, yanarız diye. Vatan bildik deriz, koşmamız ondan Vücut ölse bile, ruh ölmez diye. İbret almadım hiç, önceki sondan Değişir gelecek, büyürüz diye. Çok toprak altında, hazine varmış Bilinip, bulunup, işlensin diye. Üstüne serilen, örtüsü kârmış Kapanan kirleri, yıkarız diye. İnsan; Bâki varken, faniyi seçer Dünya aleminde, yaşarım diye. Buldu mu eşini, kendinden geçer Sonsuzluk içinde, kalırız diye. 10.01.2010 Ahmet Çelik |